Kayıtlar

EFEMERA etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

MÜDERRİSOĞLU KEMAL BEYDEN OĞULLARINA MEKTUP VAR

Resim
1960 ve 1970 kuşağı iyi hatırlar Muz o dönemlerde zengin yiyeceği sayılırdı. O zamanlar sık sık evlere giren bir meyve değildi. Geçenlerde Fatma Girik'in eski bir röportajında okumuştum şöyle diyordu: “13 yaşındaydım, büyük hayaller kurmuyordum. Levent'te bir villada oturur muyum, evde yardımcılarım olur mu, adıma ödüller konulur mu gibi şeyler aklımın ucundan bile geçmezdi. Tek derdim eve ekmek götürmekti. İlk olarak barda oturan bir kızı oynadım, elime 2.5 lira tutuşturdular. Bir sene sonra, 1957'de 1000 TL karşılığında oyunculuğa başladım. Bu parayı eve getirip anneme verdiğimde mavi bir bluz ve muz istedim. Muz o kadar ulaşılmazdı ki bizim için o zamanlar; ilk kez 14 yaşında yedim. ” İşte yazımızın konusu olan ilginç bir efemera belgesinde Zonguldak’ın tanınmış simalarından Kereste Tüccarı Müderrisoğlu Kemal Bey soyadı kanunu sonrasındaki ismiyle Kemal GÜREL İstanbul’da okuyan oğulları Zekai ve Azmi’ye bir mektup yazıyor. Mektubun yazılma tarihi 23.12.1928 harf devrim

Esat ÖZTEKİN Beye verilmiş olan Hizmet Vesikası

Resim
               Ereğli Kömür İşletmesi tarafından 13 Temmuz 1972 tarihinde hazırlanmış ve 1483 sicil numaralı Esat ÖZTEKİN beye verilmiş Hizmet Vesikası.35 yıllık hizmetinin bir anlamda özetini ihtiva ediyor. 01.05.1937 tarihinde 35 TL. ücret ile başladığı iş hayatı 03.05.1972 tarihinde 4830 TL.lik bir aylık ile sona ermiş.Bu belge Türkiye'deki maaş miktarlarının senelere göre nasıl bir dalgalanma gösterdiğini anlamak için bence çok yarar sağlıyor.Belgeye bir sahaf dostum sayesinde ulaştım. Esat ÖZTEKİN beye Allahtan rahmet dilerim. NOT:   Bu paylaşımı daha öncede facebook'ta iki grupta yapmıştım.  Esat Öztekin Beyi hemen tanıyanlar oldu.Hatta ço k sevdiğim bir öğretmen arkadaşımın büyük amcası olduğunu da hayretle öğrenmiş olduk.                                      

OSMANLI DÖNEMİ ZONGULDAK KARTPOSTALLARININ ETÜDÜ

Resim
Bu Çalışma Zonguldak Altı Yedi Sanat ve Edebiyat Dergisi KIŞ 2020 Sayısında yayımlanmıştır... GÜRDAL ÖZÇAKIR OSMANLI DÖNEMİ ZONGULDAK KARTPOSTALLARININ ETÜDÜ Dünya tarihinde özellikle birinci elden kaynak değeri olması bakımından fotoğrafın keşfi önemli bir dönüm noktası olmuştur. 1839 yılında kullanılmaya başlanılan bu belgeleme aracı ile o günden bugüne kadar gelmiş tüm yaşanılan, görülen şeylere tanıklık etme ve onları gelecek nesillere aktarma arzusu tam olarak gerçekleşmiş oluyordu. Esas konumuz olan kartpostallar ise aslında hediyelik eşya olsun diye değil, insanlarla daha hızlı temas kurmak üzere bir iletişim aracı olarak icat edilmiştir. Dünya kartpostal tarihini kronolojik olarak kısaca incelersek araştırmalara göre ilk kartpostal örnekleri 1869 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda kullanılmaya başlanmıştır.1891 yılından sonra ise tüm Avrupa’da yaygınlık kazanmıştır. Kartpostalın duygu ve düşünce alışverişini kısa yoldan net bir biçimde gerçekleştirmesi, ben

VE FATMA BULUNDU...

Resim
Ve artık Fatma meçhul değil... Bu blogu takip edenler bilir. Efemera belgeleri topluyorum. Bütçem el verdikçe kartpostal, fotoğraf, fatura, kimlik belgesi, ekmek karnesi vb. alıyorum. Alamadıklarımı da dijital olarak arşivliyorum. Neyse konumuz Fatma'ya gelelim 2 yıl önce 2 fotokartına bir müzayede rastladığım ve “Fatma Adında Meçhul Bir Kız" şeklinde birde burada bilgi olarak paylaştığım Fatma nihayet bulundu.   Bu esrarengiz iyi eğitimli kızın hayatı bir film veya roman konusu olacak kadar olay örgüsüne sahipmiş dün akşam bölgemiz yerel tarihçilerinden Ekrem Murat Zaman'ın dikkati sayesinde artık Fatma'yı ve hikâyesini biliyoruz. Ekrem beyin paylaşımı: 2018 yılında Gürdal Özçakır "Ekrem bey yukarıda mektup ta Fatma İstanbul'a giden rahibe hanıma yazmış Sadun bey Fransızcadan çevirmişti. Fatma bir yetim olmalı ve Fransız misyonu onu himayesine almış." yazarak bir Zonguldak fotoğrafı ve fotoğrafın arka yüzünü göndermişti. Aşağıda Kartpostalın ar