ÇARKÇI MİRALAY VELİ BEY
ÇARKÇI MİRALAY VELİ BEY
(D…..?-Ö.1913)
Özet
Miralay Veli bugün Kurucaşile ilçesinin o dönemlerde adı Turabi olan Çayaltı köyünde
doğmuştur.Oğlu İhsan Atukeren’in ifadesiyle ilk tahsilini Ayvansaray’da
yapmıştır.Bahriye mektebinin ilkçarkçı öğrencilerinden olan Veli 1868 yılında
bu okula girmiş ve 1874 yılında çarkçı sınıfı bahriye subayı olarak donanmaya
katılmıştır.
Kaynak:Nihat
Yasa arşivi
1965-1970 arası Hisar
Kalesinden Tekkeönü’nün görünüşü
Giriş
1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından
alınan Amasra,Kurucaşile ve bölgesinin bağlı bulunduğu Viranşehir(Safranbolu)
Sancağı’na tabi bir kaza merkezidir.1864 yılında yeniden yapılandırılan iller
idaresi ile nahiye merkezi haline getirilmiş ve Bartın kazasına
bağlanmıştır.Kurucaşile bölgesi’de Divan’lar biçiminde Kurucaşile’nin nahiye
haline dönüştürüldüğü 1910 yılına kadar Amasra’ya bağlıdır.Konumuz olan Miralay
Veli Tekkeönü divanında Turabi(Çayaltı)köyünde 1800’lü yılların ilk çeyreğinde
doğmuştur.Daha sonra İstanbul’da Ayvansaray’da ikamet eden halasının nezdinde
tahsil hayatına devam etmiştir.
Bugün Deniz Harp Okulu’nun temelini teşkil
eden 1773 yılında III.Mustafa döneminde kurulan Tersane Hendesehanesi adını
alan okul daha çok gemi kaptanlarının devam ettiği bir kurs niteliğindedir.
Karada
açılan ilk deniz okulu; Hendesehane veya Hendesehane-i Bahri adıyla, Baron de
Tott'un tavsiyesi ve Kaptan-ı Derya Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın gayretleriyle
1776 yılı Şubat ayında Kasımpaşa'da Tersane-i Amire'nin "Darağacı"
denilen semtinde kurulmuştur.
1782-1783
yıllarında tersanedeki hendesehanenin küçük olması ve ihtiyacı karşılamaması
nedeniyle tersane sahasında yeni bir mühendishane binası yaptırılmıştır. Okul
Mühendishane-i Bahri-i Hümayun adı ile 1784 yılında yeni binasında faaliyete geçmiştir. Okul 1795
yılında iki kısma ayrılmakta; birinci kısmında güverte subayı, ikinci kısmında
ise gemi inşa subayı yetiştirilmekteydi.
Okul
II.Mahmut döneminde Heybeliada’ya yaptırılan Kalyoncu Kışlası’na
taşınmıştır.1839 yılında Tanzimat’la beraber Mekteb-i Bahriye adıyla anılmaya
başlanan okul, Kasımpaşa'daki binasında 12 yıl kadar kalmış ve daha sonra son
kez Heybeliada'ya nakledilmiş, 1850 yılında ise Heybeliada'daki eski Bahriye
Kışlası'na taşınmasına karar verilmiştir. Okul binası 34 odalı olup, 150
öğrencisi bulunmaktadır. Ayrıca okulda 30 yataklı bir hastane, eczane, matbaa,
mücellithane ve büyük bir kütüphane mevcuttur. Öğretim İngiliz sistemine göre
yapılmakta olup, bazı dersler İngiliz Öğretmen tarafından okutulmaktadır.
Bu dönemde okulun; Mekteb-i Bahriye-i
Şahane, Mekteb-i Fünun-i Bahriye, Mekteb-i Fünun-i Bahriye-i Şahane gibi
isimlerle anıldığı görülmektedir.
MİRALAY VELİ BEY;
İhsan Bey, kitabında Atukeren’ler ve babası
Miralay Veli Bey’den uzun uzun şöyle
bahsediyor.
“Bu civarda Tekkeönü divanında(Velioğulları)şimdiki soy adları ile
(Atukerenler) bölgede şat ve naşat hatıralar bırakmış şayanı iftihar evlatlar
yetiştirmiş bir ailedir.[1]
Bartın madenleri bahsinde ismi geçen
Miralay Veli,işte bu ailenin büyüklerinden ve Tekkeönü Turabi köyünde Veli oğlu
Hasan oğullarındandır.Veli,İstanbul’da halası nezdine giderek Haliç’te
Ayvansaray’da ilk tahsilini yaparken parlak zekası ile nazarı dikkati
celbediyor.Askerliğin sahabeti cenahında feyz alarak Bahriye mesleğine intisap
ediyor.Birincilikle Mektebi Bahriye’yi ikmal eden Veli devlet hizmetinde vazife
görürken aynı zamanda bilgisini yükseltmek hususunda mütemadi mesaiden,mütaleadan
geri kalmıyor.Türkiye’de çarkçı sınıfının ilk erkanı harbi olan bu genç
bahriyeli birçok memuriyetlerden sonra Londra’ya birkaç defa gidiyor ve uzun
zamanlar berayi vazife kaldığı bu şehirde muhtelif branşlarda ihtisas
yapıyor.Uzun zaman Bahriye Mektebinde ders nazırlığı ve müteaddit hocalığı
vardır.Kara günler içinde yetişmiş,ilmi kudreti sayesinde yaşamış,kimseye boyun
eğmemiş olan Veli sayısız başarıları ile o devirde mesleğinde şöhret almış bir
fen adamıdır.Menfalarda ömür geçiren bu Türk’ün bilhassa kömür havzamıza olan
hizmeti büyüktür.Ve hakiki kıymeti ne yazık ki ölümünden sonra,bilhassa
Cumhuriyet devrinde anlaşılmıştır. 4 Birinciteşrin 1329(1913) da İstanbul’da
ölmüştür.demektedir.
ZONGULDAK MADEN HAVZASI VE
MİRALAY VELİ BEY;
Zonguldak maden havzası
1865–1908 tarihleri arasında Bahriye İdaresi tarafından yönetilmiştir. Havzada
Kozlu,Zonguldak,İnağzı ve Kilimli gibi kıyılarda ulaşım tamamen denizyolu ile sağlanmakta ve Bahriye’ye ait
yükleme iskeleleri bulunmaktadır.; Kozlu, Zonguldak, İnağzı ve Kilimli gibi tüm
ağız ve koylarda Bahriye’ye ait yükleme iskeleleri bulunmaktadır.
Zonguldak maden havzasının her
tarafına yayılan kömür damarlarını bulan ve işletmecilik yapması uygun görüken
kişiye ve Fen Komisyonunca ruhsatname
verilirdi. Bu ruhsatı alan madenciye kömür çıkarmak için gerekli malzeme Maden
İdaresinden verilirdi.Veli Bey,maden havzasında Fen Komisyonu başkanlığı
yapmıştır.
Zonguldak’ın görünüşü
Ahmet Naim “Zonguldak Havzası Uzun
Mehmet’ten Bugüne Kadar” adlı eserinde Miralay Veli Bey’den saygıyla
bahsetmektedir.Veli Bey’in maden havzasına çok büyük emeğinin geçtiğini
belirtirken,bunu kitabında şu ifadelerle dile getirmektedir.
”Zonguldak bölgesinde taş kömürü havzası;
Dilaver Paşa’nın nizamnamesi ile idari bir teşkilatlanmaya gitmiştir.Ereğli
havzası Alaplı’dan Kurucaşile’nin Kapısuyu köyüne kadar bölgedeki ormanlar
madenlere tahsis edilmiştir.[2]Ereğli
havzası Alaplı ile Akçakoca arasındaki Taş suyu”ndan başlıyarak “Kurucaşile’nin
Kapısuyu’na kadar sahilden uzanan bir hudut tayin olundu.Rastgele açılan maden
ocakları için ruhsatname alınması şart koşuldu”.
Bu dönemde Tekkeönülü Miralay Veli Bey’de
maden havzasının yeniden yapılandırılmasında önemli görevler almıştır. Ahmet
Naim:
“Zonguldak Havzası,Uzun Mehmet’ten Bugüne Kadar” adlı kitabında şöyle demektedir.”Zonguldak’a
mücaver Tekkeönü köyünden oduncu oğulları ailesinin çocuğu olan bu sanatkar
zabitimizin eserinden hükümet ve havza çok büyük istifadeler görmüştür.Havzada
mevcut kömür damarlarını,kaşiflerinin isimlerine izafetle ad vererek tasnif
eden yine Veli Bey olmuştur.Bugün artık fani hayata gözlerini yummuş olan bu
kıymetli adamın hatırasını burada hürmetle anmağı bir vazife bilirim.”demektedir.”[3]
Ahmet Naim’in “Zonguldak Havzası Uzun
Mehmet’ten Bugüne Kadar” adlı eserinden Miralay Veli Bey’in maden
havzasında önemli hizmetleri olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
Durmuş Kanış’ın[4]
1997 yılında Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü
bitirme tezi olarak hazırladığı ”Zonguldak Kömür Havzası Tarihi”adlı
tezinde,Ahmet Naim’in 1934 yılında Hüsnütabiat Maatbası’nda basımı yapılan “Zonguldak
Havzası Uzun Mehmet’ten Bugüne Kadar”adlı kitabından ve Sadrettin
Enver’in 1941 yılında Etibank yayınlarından çıkan “Zonguldak Kömür Havzamız”adlı
kitaplarından alıntı yaparak;
“1896 yılına geldiğinde ise Maden Nazırı Gramer Hasan Paşa’nın muavini
ve Fen Komisyonu Reisi Veli Bey tarafından,o güne kadar istifade edilmeyen toz
kömürden faydalanmak amacıyla”Kok ve Briket Fabrikaları”inşa edilmiştir.Yine bu
tarihte “1882 Teamülnamesi”nin ruhuna uygun olarak istifade edilmeye başlanan
toz kömürünün % 90’nının serbest satışına izin verilmiş ve geriye kalan %
10’luk toz kömürünün miri fiattan Bahriye İdaresine satılması zorunlu
tutulmuştur.[5]
Türkiye’de Kuvarsit Madeni
alanları
BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ OSMANLI ARŞİV
KAYITLARINDA MİRALAY VELİ BEY İLE İLGİLİ BELGELER
Konu ile ilgili olarak arşiv araştırması
yaparken Miralay Veli Bey ile ilgili olarak ; Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğünün Osmanlı Arşivinde de birkaç belgeye ulaşılabilmektedir. Osmanlı
Arşiv katoloğunda bulduğum bu belgeleri aktararak,ülkemize ve bölgemize bir çok hizmetleri geçmiş aslen Tekkeönü’nden
olan Miralay Veli Bey ‘i tanıtmış oluyoruz.
Tekkeönülü değerli Miralay Veli Bey ile
ilgili Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi bölümündeki
19.08.1890 tarihli bir belgede;
”Ereğli’nin Kozlu[6]
mevkiinde Korcu kumpanyası’nın maden kömürü ocağında baş gösteren olayın
tahkiki için Bahriye Mektebi Muallimlarınden(öğretmen) Veli Bey’in
görevlendirildiği.[7]
Burada Kozlu’da meydana gelen bir olayın araştırılması için Veli Bey’in
görevlendirildiğini öğreniyoruz.
Veli Bey,Ereğli kömürleri işletmesinde nazır
yardımcılığı yaparken 05.06.1892 tarihinde iftihar madalyası ile
ödüllendirilmiştir.Osmanlı Arşiv kataloğunda şöyle ifade edilmektedir.
”Tersane-i Amire’de ateş tuğlası üreten
Ereğli Madeni Nazır Muavini Kaymakam Veli Bey’e Bahriye Nezaretince İftihar
Madalyası verilmesi.”[8]istenmiştir.
Bir başka belgede ise 09.07.1893 tarihinde,
Veli Bey’in Ereğli Madenleri işletmesinde görev aldığı dönemde başarılı
çalışmalarıyla idarece terfilendirildiği belirtilmektedir.Bu terfileri şöyle
ifade edilmektedir.
”Ereğli Madeni Nezareti Muavini Kaymakam
Veli Bey'’in rütbesinin Bahriye Nezareti’nin tezkiresi üzerine bir derece
terfii.[9]
Birkaç yazarımız dışında Zonguldak tarihi
ve maden havzası ile ilgili kitap ve dergilerde
Miralay Veli Bey’den bahsedildiğini görmedim.Zonguldak ve taşkömürü
havzası tarihini yazanların Miralay Veli Bey’i de araştırma konularına almaları
gereklidir.Miralay Veli Bey’siz Zonguldak taşkömürü tarihinin anlatımı eksik
kalır.
İhsan Atukeren’in kendi anlatımıyla,“Cumhuriyetin
XVI. Yılında Bartın Çevresi ve Orta Okulu”adlı kitabında Bartın bölgesinin eğitim durumunu,emniyet ve
asayiş durumunu,bölgemizdeki maden durumunu ve halk evi çalışmalarını
anlatmaktadır.
MADENLER
“Bartın’ın en mühim madeni Kapısuyu[10]-Arıt
havzasında bulunan ve dahile doğru yürüyen
kömür sahasıdır.Kalori itibariyle Zonguldak havzası kömüründen daha yüksek ve
miktar itibariyle de daha zengin olan bu madenin arz sathına çok yakın oluşu
yüzünden çıkarma masrafının azlığı ve dahile doğru gidişi seçkin evsafını
katmerleştirmektedir.
Bu kömür ilk defa 1312 yılında Bahriye
Erkan-ı Harp Çarkçı Miralaylarından Veli Bey tarafından bulunmuş ve fenni
tetkike tabi tutulmuştur.Veli Bey o dönemde Bahriye idaresi tarafından idare
edilmekte olan Ereğli havzası maden nazır muavini ve fen komisyonu reisi
bulunuyordu.Veli Bey yurdumuzda yetişen ilk maden ve makine mühendisidir.[11]
Kurucaşile ilçemizin yetiştirdiği Miralay Veli Bey ve Öğretmen İhsan Atukeren ile ilgili
olarak;Kurucaşile ve Tekkeönü bölgesinde dikkate değer bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.Bölgemizde yeterince bir
bilgi ve belgenin olmaması geçmiş dönemlerde başarılı ve örnek çalışmalar
yapmış değerli hemşehrilerimizi tanıma açısından bir takım zorluklar
çıkarmaktadır.
Zonguldak Limanı’nın 1892
yılında ilk mendireğinin temel atma töreninde Miralay Veli Bey[12](
Ereğli Maden Nazırı Bahriye Mirlivası Gramer Hasan Paşa(ortadaki )’nın sağ
tarafındaki Miralay Veli Bey’dir.)
1960’lı
yıllarda Tekkeönü
Bu bağlamda; Kurucaşile Kaymakamlığına,
Kurucaşile Belediye Başkanlığına,Milli Eğitim Müdürlüğüne,Halk Eğitim
Müdürlüğüne, Okullarımıza ve Muhtarlıklarımıza görevler düşmektedir.
Burada Kurucaşilemizin yerel
yöneticilerini,Bartın ve Zonguldaklı
yöneticileri de göreve çağırıyorum.
1-Miralay Veli Bey’in Zonguldak’ta görev
yapması nedeniyle Zonguldak şehir merkezinde bir caddeye veya bir parka adının
verilmesi,
2-Miralay Veli Bey’in memleketi olan
Tekkeönü ve Kurucaşile’nin birer caddesine adının verilmesi,
3-Miralay Veli Bey’in oğlu,Bartın
Ortaokulu’nun ilk müdürü olan İhsan Atukeren’in de yaptığı hizmetlerden
dolayı;Bartın’da bir okula,caddeye ve bir parka isminin verilemesi ,
4-Miralay Veli Bey ve Öğretmen İhsan
Atukeren’in anılarını yaşatacak nitelikte bir çalışma yapılması,yörenin
tarihsel zenginliğini ortaya koyacağı gibi,kadirşinaslık örneği olacaktır.
KAYNAKÇA
1-İhsan Atukeren Cumhuriyetin XVI.yılında
Bartın Çevresi ve Ortaokulu Ülkü Bas.1939 İst.
2-Necdet Sakaoğlu’nun Çeşm-i Cihan Amasra
3-Necdet Sakaoğlu’nun Amasra’nın üç Bin
Yılı
4-Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA)
5-Viranşehir Mütesellimi Haydutoğlu Mehmet
Bey,Türk Dünyası Dergisinde yayınlanmıştır.
6-Türk Tarih Kurumu Basımevi Bartın Halk Kültürü adlı eser
7-Bartın Gazetesinde Necati Özener’in
21.09.1990 yılında 2946 sayısının 2.sayfasında yayınlanan “Lise Tahsili İçin
İstanbul’a Götürdüğüm Çocuklar” adlı makalesi
8-Ahmet Naim,Zonguldak Havzası-Uzun
Mehmet’ten Bugüne Kadar,Hüsnütabiat Mat.st.1934
9-Enver Sadreddin,Zonguldak Kömür
Havzamız,Etibank Yay.Ankara,1941
10-Durmuş Kanış,Celal Bayar
Ünüversitesi,Fen Edebiyat Fakültesi,Tarih Bölümü, Bitirme Tezi,Zonguldak Kömür
Havzası Tarihi,Manisa-1997
11-Erkan Aşçıoğlu,Bartın ve Kökleri
* Çankaya İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü
[1]Atukeren
İhsan,Cumhuriyetin XVI.yüzyılında Bartın Çevresi ve Ortaokulu,s.46
[2] Naim
Ahmet,Zonguldak Havzası,Uzun Mehmet’ten Bugüne Kadar.s.33
[3] Naim
Ahmet,Zonguldak Havzası,Uzun Mehmet’ten Bugüne Kadar.s.35
[4] Ankara Çankaya
Rıdvan Ege Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı
[5] Durmuş Kanış
,Celal Bayar Üniversitesi,Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü,Bitirme
Tezi,”Zonguldak Kömür Havzası Tarihi”,1997,s.86
[6] Kozlu bugün
Zonguldak ilinin bir bucak merkezidir.
[7] BOA,Fon
Kodu:DH.MKT. Dosya no:1752Gömlek no:105,
[8] BOA,Fon
Kodu:İ..DH... Dosya no:1295/-6,Gömlek no:102471,
[9] BOA,Fon
Kodu:İ..TAL.Dosya no:21,Gömlek no:1310/Za-084
[10] Kurucaşile’nin
doğu yönünde bir dönem ahşap tekne yapımı ile ünlü bir kıyı köyüdür.
[11]Atukeren
İhsan,Cumhuriyetin XVI.yüzyılında Bartın Çevresi ve Ortaokulu,s.41
Yorumlar