S/S MİLLET FACİASININ SEBEPLERİ KAMUOYUNDAN GELEN TEPKİLER VE ULUSAL BASINA YANSIMALARI

S/S MİLLET FACİASININ SEBEPLERİ KAMUOYUNDAN GELEN TEPKİLER VE ULUSAL BASINA YANSIMALARI Bu çalışma ülkemizde deniz kazalarında vefat eden deniz işçilerine adanmıştır. ( 25 Kasım 2023) GÜRDAL ÖZÇAKIR Türkiye Kabotaj hakkını yani kendi limanları arasında yolcu ve yük taşıma hakkını 1 Temmuz 1926 tarihinden itibaren kullanmaya başlamıştır. Ancak dönem koşullarına bakıldığında deniz filosu ve limanlar gibi alt yapı imkânları açısından ülkenin kendi ihtiyaçlarını karşılamasının çok zor olduğu görülür. Bu sebeple hem taşıma kapasitesi olarak hem de yaş ve teknik donanım itibariyle ticaret filosunun ülkenin kabotaj hattında ihtiyacını karşılamakta zorlandığı, benzer şekilde limanların da gerek gemilere koruma sağlama gerek yükleme-boşaltma kapasitesi ve alt yapısı açısından elverişli olmadığı görülür. Doğal limanlardan yoksun Karadeniz kıyılarında korunaklı limanların henüz inşa edilmemiş olması kötü hava koşulları yüzünden can ve mal kaybıyla sonuçlanan deniz kazalarının yaşanmasında etkili olmayı sürdürmüştür. Bu çalışmamızın konusu olan Millet Vapurunun, batmasında ki temel sebep Karadeniz’de arzu edilen tipte korunaklı liman bulunmamasıdır. 2 Ocak 1939 tarihinde Karadeniz Ereğli açıklarında kıyıya çok yakın bir mevkide batan ve 19 mürettebatından yalnızca 2 kişinin sağ olarak kurtulduğu Millet Vapuru Mcmillan A. & Son Ltd. tarafından 1883 yılında inşa edilen bir yolcu ve kargo gemisidir. Kazaya uğradığı sırada Barzilay ve Benjamin şirketine aittir. Ereğli kömür havzasında kömür yüklenme sırasını beklerken, kıyıya çok yakın bir bölgede fırtınaya yakalanarak bir Yunan gemisi ile çarpışma sonucunda batmış ve 17 kişi hayatını kaybetmiştir.
1883 yılında inşa edilen 56 yaşında ve yaşlı bir gemi olan Millet Vapuru bir zamanlar yolcu nakliyatında da kullanılmıştır. Vapur 38 bin liraya Denizyolları idaresi tarafından Barzilay ve Benjamin Şirketine satılmıştır. Şirket bu şilebi kömür nakliyatı işlerine tahsis etmiştir. Barzilay ve Benjamin Şirketi vapurun kamaralarını sökerek kullanmağa başlamıştır. Kaza sonrasında bazı gazeteler geminin hurda demir olarak satılmış olduğunu bile iddia ederler. Millet Vapurunun kıyıya çok yakın bir mesafede batması ve mürettebatının büyük bir kısmının hayatını kaybetmiş olması birçok deniz kazasının ardından olduğu gibi kazanın bu trajik boyutuna gözlerin çevrilmesine sebep oldu. Ulusal basında mürettebatın batarken kurtulmak için geminin direklerine tırmandıkları manşete taşınırken, kazadan kurtulan iki kişinin kazaya ve kurtuluşlarına dair anlattıklarına da yer verildi. Konu ile ilgili dönem gazetelerinin bir haftalık süre içindeki haberleri tarandığında kaza ile ilgili olarak ilk anda bilgi eksikliğinden kaynaklı olarak çok farklı çelişkili ifadelere rastlıyoruz. Fırtınanın etkisi ile telefon ve telgraf hattında sıkıntılar yaşanması yüzünden bu durum normaldir.
Dâhiliye Vekâleti Emniyet Umum Müdürlüğünce Başvekâlete gönderilen 6 Şubat 1939 tarihli resmi rapor 2 Ocak 1939 gecesi başlayıp saat 4,30 da kar tipisi ile batı karayeline çeviren şiddetli fırtına Zonguldak sahillerinde gemilerin barınmasını mümkün kılmamış olup havanın değişiminden evvel barınmak üzere Millet, Sümer, Kaplan, Galata, Zonguldak, Samsun, İkbal, Şadan, Tan ve Yunan bandıralı Nikolaus Namikos isimli vapurların sığındıkları Ereğli limanında dalgaların büyümesi tipi ve sisin gittikçe artan yoğunluğu fırtına ile birleşince bu vapurların da tehlikeye düşmelerine sebep olmuş bazıları demirini taratmak ve bazısı da bırakmak sureti ile sahilin müsait yerlerine ulaşmışlar ve mürettebatı da kurtarma sandalları yardımı ile sağ salim karaya çıkarılmışlardır.
Bu arada denize açılmak üzere demir almak için liman dahilinde manevra yapan Millet vapuru tonajda kendisine göre üstün bulunan Yunan Nikolaus Namikos vapuru ile dalgalar arasında çarpışmada aldığı yaralarla sahilden epeyce açıldıktan sonra 3 ve 4 numaralı ambarlara hücum eden suyun gittikçe artması ile farkına varıldıktan sonra bocalayıp baştankara etmek istemişse de gemi sahile 1000 metre kala kıç omuzluğu üzerine batmıştır.
Kaza sonucu geminin 19 mürettebatından 17 kişi hayatını kaybetti. Gazete haberlerinde ilk günler isimler hakkında da çelişkili bilgiler vardır. Sonrasında cenazelerin bulunması ve Dâhiliye Vekâleti Emniyet Umum Müdürlüğünce Başvekâlete gönderilen resmi rapor sayesinde isimler netlik kazanmıştır. Facia ile ilgili vefat eden, cenazesi bulunan ve kurtulanların kimlikleriyle ilgili kesin bilgiler şu şekildedir: • Süvari Besim ÖZBERK (1882) • Makine Lostromosu Bahattin GÖKÇEN (1900) • Amasralı Ahmet ÜRER (1900) • Marangoz Rizeli Osman BAŞKAYA (1910) • Ateşçi Göreleli Hasan GEVEZE (1889) • Ateşçi Rize Mapavrili Dursun CAMKIRAN (1900) • Yağcı Gerzeli Hasan • Aşçı Gelibolulu Hüsnü • Ateşçi Rizeli Halit • Gemici Rizeli İsmail • İkinci kaptan Tahir KEPEZ (1882) (Cenaze töreni yapıldı.) • Birinci Çarkçı (Baş Makinist) Mehmet Şaban EREN (Cenaze töreni yapıldı.) • İkinci Çarkçı (İkinci makinist) Murat ERCAN (1882) (Cenaze töreni yapıldı.) • Ateşçi Göreleli İzzet Mehmet (1915) (Cenaze töreni yapıldı.) • Ateşçi Göreleli Osman (Cenaze töreni yapıldı.) • Gemici Rizeli Ali BAŞKAYA (1911) (Cenaze töreni yapıldı.) • Kamarot Kayserili Dursun (Cenaze töreni yapıldı.) • Güverte lostromosu Ahmet AYDIN (1904) (Sağ olarak kurtuldu.) • Ateşçi Mapavrili Sabri SARI (1915) (Sağ olarak kurtuldu.)
Ereğli Limanın’da batan Millet’in tayfalarından 7 tanesinin cansız bedenlerine ulaşılabilmiş boğulan bu tayfaların cenaze merasimi çok hazin bir şekilde yapılmıştır. Tabutları üzerine Türk bayrakları örtülmüş, Musalla mevkiinde namazları kılındıktan sonra önde Halkevi ban¬dosu olduğu halde bütün memurlar, mu¬allimler, limanda bulunan gemilerin mü¬rettebatı, mektepler, Halkevi, Kızılay, Türk Hava ve Esirgeme kurumlan, va¬pur acenteleri ve bütün teşekküller ha¬zır bulunmuştur. Cenazenin sonunda mezarlarının başında Ereğli Halkevi bandosu matem marşı çalmış sonrasında Ereğli kaymakamı Refik KUZUCU deniz şehitleri için heyecanlı bir konuşma yapmıştır.
Kazadan yaklaşık bir hafta sonra sebebi ve oluş biçimi Deniz Ticaret Müdürlüğü Fen Heyeti’nin incelemeleri sonucu açıklandı. Millet’in yanında demirleyen Nicolaos Nomicos’un “zincirine kaloma vermemesi neticesi olarak kıç bodoslamasındaki dört numaralı ambar üzerinden aldığı yara” olarak tespit edildi. Nicolaos Nomicos gemisinin süvarisi Dimitri Takolombos’un Fen heyetince alınan ifadesi ve vapurda yapılan muayeneler neticesinde bu şilep süvarisi, Millet vapuru faciasında suçlu görülmemiştir.
Millet Vapuru Faciasının Sebepleri ve Denizciliğimizin Temel Sorunları 1.Deniz ticaret filomuzun çok eski gemilerden oluşması. 2.Karadenizde, sığınabilecek Sinop’tan başka (o da kısmen) bir tek liman olmaması. 3.Kömür tahmil ve tahliyeye işindeki yavaşlık yüzünden vapurların uzun müddet nöbet beklemeye mecbur kalmaları. 4.Ereğli limanındaki batmış gemilerin enkazının çokluğu ve bunların bir türlü temizlenmemiş olması. 5- Radyodan meteoroloji raporlarının günlük yayınlanmasına rağmen buna dikkat edilmemesi 6-Kazazede denizcileri ve geride bıraktıkları ailelerini kapsayan bir sosyal güvenlik olanağının bulunmaması

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KDZ.EREĞLİ İLE İLGİLİ KİŞİ, LAKAP,YER ADLARI VE DEYİMLER

BİR İSYANIN ANATOMİSİ;DEVREKLİ SAHTE KADIN PEYGAMBER DUDU HATUN İSYANI İLE KIZLAR DERESİ EFSANESİNİN BAĞLANTISI

ZONGULDAK DOĞUMLU TÜRK POPU’NUN İLK STARLARINDAN AY-FERİ