1940’LI YILLARIN ZONGULDAK’INDA SOSYAL HAYATTAN EDEBİYATA YANSIMALAR BAĞLAMINDA MEHMET SEYDA’NIN ZONGULDAK HİKÂYELERİ
1940’LI YILLARIN ZONGULDAK’INDA SOSYAL HAYATTAN
EDEBİYATA YANSIMALAR BAĞLAMINDA MEHMET SEYDA’NIN
ZONGULDAK HİKÂYELERİ
Yrd. Doç. Dr. Musa DEMİR
ÖZET
Genelde edebiyatın, özelde ise “anlatı” edebiyatının yaşanan hayatla olan ilişkisi su götürmez bir gerçektir. Bu durum,
bizim edebiyatımızda da -özellikle 19. yüzyılın ortalarından itibaren şekillenmeye başlayan Modern Türk edebiyatında-
varlığını kuvvetle hissettirmiş, edebiyat, yaşanan somut hayatın/gerçekliğin yansıdığı bir ayna konumuna
gelmiştir. Bu fonksiyonuna bağlı olarak gelişimini sürdüren modern Türk edebiyatı sırasıyla Tanzimat ve Meşrutiyet
dönemlerini geçirdikten sonra nihayet, etkileri bugünlere dek sürecek olan Cumhuriyet dönemini idrak etmiştir.
Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında 1940 sonrası dönemde daha çok hikâye ve romanlarıyla kendine özgü bir
yer edinen yazarlarımızdan Mehmet Seyda (1919-1986) da gözlemci gerçekçi/tasvirci gerçekçi bakış açısıyla kaleme
aldığı eserleriyle yaşadığı döneme tanıklık etmiş bir yazardır. “Gayretkeş bir yazar” olarak nitelenen Mehmet
Seyda’nın, önce memurluk ve sonra da askerlik görevi dolayısıyla bulunduğu Zonguldak’a dair gözlemlerine dayanan
Zonguldak Hikâyeleri -İlk bakışta Refik Halit Karay’ın Memleket Hikâyeleri’ni çağrıştıran adıyla- 1937-1943
yılları arasında Zonguldak ve yöresinde yaşanan sosyal hayata ayna tutucu bir özellik arz etmektedir. Bu makale, 2.
Dünya Savaşı yıllarında kaleme alınan söz konusu hikâyeler üzerinden, Zonguldak ve yöresindeki sosyo-ekonomik
ve sosyo-kültürel hayatın o dönemlerde nasıl olduğuna ve nasıl dönüştüğüne dair bazı tespitleri dikkatlere sunmayı
amaçlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Mehmet Seyda, Zonguldak Hikâyeleri, Cumhuriyet Dönemi Türk Öykücülüğü.
Zonguldak Stories of Mehmet Seyda in the Context of Reflections from
Social Life to Literature in Zonguldak of 1940’s
Abstract
Generally in literature but especially in ‘narrative literature it is a crystal-clear fact that there is a relationship between
literature and real life. This fact has also made its presence felt strongly in our literature peculiarly in Modern
Turkish literature shaping from mid-19th century and it has become a mirror reflecting concrete, real life. Modern
Turkish literature, maintaining its development based on this function, finally reached Republic period effects of
which are still perceived up to the present after getting through Tanzimat reform era and Constitutional period
respectively. In Republic Turkish literature, one of our post 1940 period narrators Mehmet Seyda, who has a mind
of his own with mostly his stories and novels, is a narrator bearing witness to his age with his works which he wrote
up observer realist/ depiction realist point of view. Mehmet Seyda, known as a diligent writer, wrote Zonguldak
Stories based on his observation when he lived there because of his military and duty position. With a similar title
to Refik Halit Karay’s Hometown Stories these stories have importance on account of bringing light to the social
life in Zonguldak and its neigbourhood. This assertion, through these stories written in World War II period, aims
to draw attention to the some determinations about what socio-economic and socio-cultural structure of the people
in Zonguldak and its neigbourhood were and how these structures changed.
Keywords: Mehmet Seyda, Zonguldak Stories, Republic Period Turkish Narrating
MAKALENİN TAMAMINI BU LİNKTEN OKUYABİLİR VEYA BİLGİSAYARINIZA İNDİREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar