GAZETEREĞLİ'NİN PORTRE EREĞLİ BÖLÜMÜNE VERDİĞİM RÖPORTAJ
Portre Ereğli
Gürdal ÖZÇAKIR
Eğitimci -Tarih
Araştırmacısı
1) Özgeçmiş
18.02.1970 tarihinde Kdz. Ereğli’de dünyaya geldim. İlk ve orta öğrenimimi
sırasıyla Alemdar İlkokulu, Atatürk Orta Okulu ve Kdz. Ereğli Lisesinde
tamamladıktan sonra 1987 yılında Marmara Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümünü kazanarak eğitimimi İstanbul'da sürdürdüm. 1991 yılında mezun
oldum.1991 yılından itibaren Trabzon Çaykara Dursun Pakoğlu İlköğretim Okulu,
Bartın Lisesi, Armutçuk İlköğretim okullarında çalıştım.1997 yılında eşim
Mukadder Hanım ile evlendim.1998 yılından itibaren Kdz. Ereğli Anadolu
lisesinde Tarih öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Hilal Didar, Nihan Didar ve
Zülal Didar adında üç kız evladı babasıyım.
Özellikle Zonguldak-Ereğli havzası ile ilgili yaptığım çalışmalarım ve
makalelerim 2007 yılından itibaren Memleket Dergisi, Değişim Dergisi, Uyanış Dergisi,
Son Nokta Dergisi, Zonkişot Dergisi, Pozitif Dergisi, Yerli Gaste, GazetEreğli
Gazetesi, www.haberzonguldak2.com ve www.etarih.com internet sitesinde
yayımlandı. Ayrıca ulusal alanda yayınlanan Yedikıta Dergisinde de ilk kez
Karadeniz bölgesini içeren bir makale olma özelliği taşıyan Dilaver Paşa ile
ilgili çalışmam yayımlandı. Katıldığım konferans ve yerel televizyon
programlarında Ermeni Meselesi, Çanakkale Savaşları ve Kdz. Ereğli Futbol
Tarihi ile ilgili görüşlerinin kamuoyu ile paylaşmaya çalıştım.
Aslında tarih araştırmalarım yaklaşık 10 yıldır devam ediyor. Bunların
yazıya dökülmeye başlaması 2006 yılında oldu. O yıl Kdz. Ereğli Futbol Tarihi
(1923-1950) kitabını yazmaya karar verdim. Bu çalışmamda rahmetli babam Ereğli
spor basınının simge ismi Halidun ÖZÇAKIR’ın bana verdiği 10 kadar fotoğraf ve
Şirin Ereğli Gazetesindeki yazı dizisi ilk kaynaklarım oldu. Fotoğraf sayısı
sonradan Sayın Engin ÖZTABAK, Seyfi ONAT ve Ziyaettin CIBIR sayesinde 100‘ü geçti.
En önemlisi bu fotoğraflardan yüzlerce kişinin adı tespit edildi.
Daha sonra çalışma metodumu belirledim. Yerel ve sözlü tarih
araştırmaları yaparak yerel değerlerimizi ülke çapında tanıtma gayesiyle
makaleler yazmaya başladım. Şu an 25 civarında bölgemize ait tarihi şahsiyeti
yazılarımda konu ettim. Bunların hepsi Devlet adamı, asker ve çok meşhur
şahsiyetler değil yani tam anlamıyla yerel tarih mantığına göre bakarsak
bölgemiz tarihine kültürüne sporuna katkı vermiş kendi kahramanlarımızı önce
şehrimize sonrada ülkemize tanıtmış oldum. Ayrıca Efemera dediğimiz kimlik
belgeleri, fotoğraf, kartpostal, karne, diploma, vb. belgelerin nasıl
kullanılacağı ve bunların tarih çalışmaları açısından önemi ile ilgili yaptığım
çalışmaları önce yerel bir dergimiz olan Son Nokta Dergisinde yayımladık. Sonra
tüm Türkiye’den Tarih Öğretmenlerinin katıldığı Antalya da ki bir seminerde
yerel tarih, sözlü tarih ve efemera kullanımı adında sunum olarak paylaştım. Şu
an yapılandırıcı tarih yaklaşımı ilkokullarda ve liselerde derslerde kullanılan
bir metot bu beni sevindiriyor. Zaten benim yaptığım çalışmalarda bu merkezde idi.
Okullarımızda Fatih Projesi sayesinde derslerde bol görsel materyaller kullanma
film ve belgesel seyrettirme şansımız var. Ve tüm bu birikimlerimi derslerde de
kullanabilmek beni sevindiriyor.
Tarih benim için bir hobi hayatta her gün yeni sürprizlere hazır olup
keyifli ve öğretici bilgiler keşfetme yolu. Ben insanlara önem veriyorum Tarih
İngilizcede story yani hikaye kelimesinden türetilmiş history şeklinde anlam
bulmuş bir bilim. Özde her şahıs önemlidir yani herkesin bir hikayesi vardır. Bu
hikaye ne kadar çok insanla paylaşılırsa o kadar daha değer kazanır. Mesela
benim kahramanlarım kimler Ahmet Nimet Hoca, Ziyaettin CIBIR, Sadeddin ERİŞEN, Niyazi
DEMİREL, Celal ACAR, Sabit Nihat DURAN, Şaban KALMAZ, Temel KARAMAHMUT bir anda
ilk aklıma gelenler bunları ilk önce bir özel hafiye inceliğiyle ve kâğıt
arkeologluğu ile ben tanıdım. Sonra Kdz. Ereğli kamuoyu tanıdı ve nihayetinde
Türkiye çapında ve Kdz. Ereğli Sayfası bloğum sayesinde tüm dünya tanıdı diyebilirim.
Şunu da ekleyeyim bugün sosyal projeler ülkemizde de yaygınlaşmış durumda ve
dezavantajlı dediğimiz gruplara uygulanan projeler her platformda destek ve
hatta hibe bulma şansına sahip. Kimler dezavantajlı gruba dahildir diye
sorarsak akla ilk olarak; Fiziksel Engelliler, İşsizler, Yoksullar, Eski Hükümlüler,
Çocuklar ve sosyal güvencesi olmayan kadınlar akla gelir. Yaşlılarda bu gruba
dahildir ama pek akla gelmezler. Yerel Tarih çalışmaları bence bu açığı
kapamakta yararlı ben buna bizzat şahit oldum. Düşünün 1940’lı yıllarda halkevi
çalışmalarında bulunmuş futbol takımı kaptanlığı yapmış sonrasında Kdz. Ereğli
sosyal yaşamında da etkili olmuş bir kişiye yani Ziyaettin CIBIR Amcaya ulaşıyorsunuz.
Tam olarak 60 yıl geçmiş ve ona şehre katkılarından dolayı bir şükran plaketi veriyorsunuz.
O kişinin gözlerindeki parıltı, sevinç ve onur duygusu tüm yorgunluğunuza değer
ve o şahsa aidiyet duygusu ve yaşam sevinci katar. Yine bir örnek vereyim
Tarihçi arkadaşım Sayın Murat KARA Mükellefiyet dönemini yazdığı kitapta
araştırmaları sırasında 1938 yılında Atatürk’ün cenaze merasimindeki özel 10
muhafızdan biri olan amcayı kitabının imza gününde onur konuğu olarak davet
edip misafirlerle buluşturduğunda o yaşlı çınar Şaban KALMAZ Amca birebirden ne
kadar dinçleşti ve duygulanmıştı. Bunlar çok güzel çalışmalar. İşte ben bu
yönüyle tarihi seviyorum yoksa tarih kitaplarındaki hamasetli kahramanlar,
savaşlar ve sonuçları, ekonomik boyutları vb. beni bu kadar ilgilendirmiyor bence
yaşamın içindeki tarih önemli. Onunla beraber yaşamak güzel. Farkında mısınız? Bilemem
bugün muayene olduğunuz bir doktor, alışveriş yaptığınız bir bakkal, karşı
daire komşunuz belki de Gazi Alemdar Gemisi kahramanlarının torunları veya
çocukları olabiliyor. Her gün iş güç telaşı ile koşuşturduğumuz bu kentin
sokaklarında 5000 yıllık bir süreç içinde acaba kimler geldi geçti. Onların
bıraktığı izler takip etmek müthiş bir duygu.
4) Karadeniz Ereğli Tarihi Hakkında Araştırmalarınızı Biliyoruz. Çalışmalarınız Birçok Dergi,
Gazetede Yayınlandı. Çalışmamalarınız Ne Aşamada? Çalışmalarınızı İleride Kitap Haline
Dönüştürmeyi Düşünüyor musunuz? Bu Konuda Neler Söyleyeceksiniz?
Evet, haklısınız daha
öncede isimlerini belirttiğim gibi yerel ve ulusal dergilerde internet
sitelerinde ve kendi bloğumda çalışmalarım yayınlandı ve hala yayımlanıyor.
Kdz. Ereğli Sayfası bloğum istatistiklerini incelediğimde beni sevindiriyor.
Günde 150-200 arası ziyaretçi makalelerimi ve bölge ile ilgili diğer
araştırmacıların eklediğim makaleleri okuyor.
1
Aralık 2012 – 30 Aralık 2012 tarihleri arasında bu sayı 5091’e ulaşmış mütevazı
yerel bir blog için bence bu iyi bir sayı. Şu an çalışmalarım devam ediyor aynı
anda 3-4 konuyu beraber araştırıyorum bunlarla ilgili arşiv taramaları basılı
eserlerin tespiti zaman ve maddiyat açısından baya zahmetli çünkü 4 sayfalık
bir makale için bazen 3-4 kitap almak bunları bulabilmek gerekiyor.300 sayfalık
kitabı bir umutla bulup sonra ondan kullanabileceğiniz bilginin ancak bir paragraf
olması iğne ile kuyu kazmaya eşdeğer. Bir makalenin oluşumu bazen 2 sene bile
sürebiliyor. Sonuçta dergi ve gazetede yayınlandığında o mürekkep ve kağıt
kokusu büyülü sayfaları açtığınızda öyle bir mutluluk yaşıyorsunuz ki tarifi imkansız.
Şu an en az 3 kitap basacak kadar çalışmam birikti. Birincisi hazır gibi 2007
yılından beri çeşitli dergilerde yayımlanan 25 civarında bölgemize ait
tarihi şahsiyeti bol görselli olarak bir kitapta toplayabilirim. Yine uzun
soluklu bir Projemde “Seyahatnamelerde ve Anılarda Kdz. Ereğli ve Çevresi”
üçüncü çalışmam sürpriz olarak kalsın çok yakında bu konuda aylık bir dergide
bu konuyu okuyucularımla paylaşacağım. Şu ana kadar iki kitabım yayımlandı.
Birincisi “1923-1950 Kdz. Ereğli Futbol Tarihi” bu tamamen kendi imkanlarımla sponsor
sorunuyla boğuşarak gerçekleşti. Diğeri “Kurtuluş Savaşında Bir Destan Gazi
Alemdar Gemisi” Deniz Kuvvetlerine hazırladığım için sponsor kaygısı olmadan
zevkli bir çalışma idi. Yeri gelmişken Gazi
Alemdar Gemisinin müze çalışmaları aşamasında tanıştığım kitabı yazmam için
benden destek isteyen sıra dışı ve enerjik bir yapıya sahip olan o dönemin
Karadeniz Bölge Komutanı Sayın Türker
ERTÜRK’e buradan bir kez daha teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca uyumlu bir
çalışma yürüttüğümüz Binbaşı Sayın Mehmet DÖNMEZ’i de unutmamak gerekir.
Kitaplar için o kadar acelemde yok
sponsor peşinde koşmak istemiyorum ve büyük ihtimalle kendi imkanlarımla da
olsa zamanı gelince Allah nasip ederse. kitaplarımı yayımlayacağım. Birde
hedeflediğim bir proje var çok farklı ve alanında belki bir ilk olacak
çalışmalarımda yer alan kahramanlarımın hayatlarından ilginç kesitler sunan bir
nevi stand up bol görselli gerekli yerlerde kısa video hatta müziklerle bir
program ve benim kişisel müzem o şahıslara ait fotoğraf, resmi evrak ve imzalı
kitapları aynı anda bir sergiyle tanıtmak çünkü sahaflardan topladığım o kadar
ilginç belge birikti ki bunlardan biri benim için çok daha değerli 1942 yılında
22 yaşında vefat eden ve şu an hayatı bir filme konu olan Rüştü ONUR’un
kartviziti talihin bir cilvesi bana ulaştı. Ayrıca meşhur şair Behçet Kemal
ÇAĞLAR imzalı Akın Tahir KARAUĞUZ’a hediye edilmiş şiir kitabı da çok önemli
bir belge olarak şahsi koleksiyonumda yer alıyor.
Bu röportajı benimle gerçekleştiren siz Özge Hanım ve tüm GazetEreğli
ailesine teşekkür ederim. Ayrıca sizlerle özel bir gönül bağım var. Şöyle ki
son iki sene içinde “YAKIN TARİHİMİZDE İZ BIRAKANLAR” yazı dizimle 24 sayıda
okuyucularımla buluşmuş olduk. Yerel anlamda belki de Ereğli basın tarihinde bu
kadar uzun soluklu başka bir çalışma bildiğim kadarıyla yok.
Son olarak özellikle şunu söylemek istiyorum yaptığım çalışmalarımdan
dolayı bazen istemeyerekte olsa evime çocuklarıma zaman ayıramadığım dönemler oluyor.
Bu yüzden beni hep anlayışla karşılayan ve en büyük destekçim olan sevgili eşim
Mukadder ÖZÇAKIR’ a teşekkür ediyorum.
RÖPORTAJ :ÖZGE CERRAH
Yorumlar