“ZONGULDAK MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ”
2012 MADENCİ EDEBİYATI MANSİYON ÖDÜLLÜ ÇALIŞMANIN ÖZETİ
35- MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ-İ ÂLİSİ’NDE YENİ MÜHENDİS - YENİ İNSAN
36- MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ-İ ÂLİSİ’NDE YENİ MÜHENDİS - YENİ İNSAN
“ZONGULDAK MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ”
BİR OKULUN BİR
HAYALİN HİKÂYESİ
“ Bizde ekseriya atılan kuvvetli adımlar ve ümit verici teşebbüsler
sonradan ferdi ve sosyal etkenlerin tesiri altında duraklayıp geriler.”
Bu tespit 1954 yılında
yayımlanan İş Dergisi’nin 20-159 no’lu sayısındaki makalede Mehmet Refik FENMEN’in
dilinden Zonguldak Yüksek Maadin ve Sanayi Mektebi’nin açılmasından kapanmasına
kadar geçen süreci en güzel şekilde ifade ediyor.
İzmir İktisat Kongresi ( 17
Şubat - 4 Mart 1923 ) önemli sonuçlarından biri de “Maden Sorunları”
görüşülürken alınan “ En mühim bir servet kaynağı olan madenlerimizin
kendi
fen adamlarımız tarafından ilmi bir surette tetkik edilmesi ” kararıdır.
Bu karar bir anlamda 20 Ekim 1924 ( 20
Teşrin-i Evvel 1340 ) Pazartesi günü açılacak olan Zonguldak Maden Mühendis
Mekteb-i Âlisi’ni ( Zonguldak Maden Mühendisi Yüksek Okulu ) müjdeliyordu.
Okulun açılışı ve öğretime başlaması savaş yorgunu olan yoklukla sefaletle
boğuşan yeni Cumhuriyet’in ilk önemli eğitim atılımıdır. (1)
1924'den önce Türkiye'de bir kaç tane maden
mühendisi bulunmaktadır. Bazı çalışmalarda ki verilere göre bu rakam 37
civarındadır. Kaldı ki bu 37 maden mühendisinden bazıları maden ve petrol
mühendisi veya jeolog-maden mühendisi gibi günümüzde net karşılığı olmayan
diplomalara sahiptir. Bu mühendisler, Fransa'da veya Almanya'da öğrenim
görmüşlerdir. ( Reşit GENÇER, Abdullah Hüsrev GULEMAN, Hadi YENER, Seferiadis vb.) (2)
OKULUN AÇILIŞI VE YAPISI
Yüksek
Maadin ve Sanayi Mühendis Mektebi ( Zonguldak
Yüksek Maden Mühendisi Mektebi) Türkiye Cumhuriyeti'nin madencilik alanında
maden mühendisi yetiştiren ilk yüksekokulu olma özelliğini taşır.
(3)
Türkiye’deki “Türk Maden Teknik Elemanı” miktarının yetersizliği dikkate
alınarak, madenciliğin ihtiyaç duyduğu mühendisleri yetiştirmek üzere Ticaret Vekâleti’nin
kararı ile kurulan okul 20 Ekim 1924 Pazartesi günü yapılan açılış töreninin
ardından öğretime başlamıştır.
Okul ilk mezunlarını 1927 - 1928
ders yılı sonunda vermiştir. Bundan sonra üç dönem daha mezun veren okul 1930
-1931 ders yılından sonra İktisat Vekâleti’nin aldığı ani bir karar ile
kapatılmış, ilk üç sınıftaki öğrenciler İstanbul'daki Yüksek Mühendis
Mektebi'ne devredilmiştir.
Okulun açıldığı ilk dönemlerde
kullanılan binalar I. Dünya Savaşı sırasında havzadaki şirketlerden toplanan
paralarla kışla olarak inşa edilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nın ardından bu
binalar dönemin Havza-i Fahmiye Müdürü
olan Hüseyin Fehmi
( İMER ) Bey'in girişimi ve bölge komutanı Hayri
Bey'in de yardımıyla Havza-i Fahmiye ( Zonguldak Kömür Bölgesi ) emrine bırakılmıştır.
Zonguldak Maden Mühendis Mekteb-i
Âlisi asıl gelişimini İstanbul
Darülfünunu Fen Fakültesi Umumi Fizik ( Elektrik Kısmı ) müderrisi ve elektrik
mühendisi Mehmet Refik ( FENMEN ) Bey'in müdürlüğe atanmasından sonra
göstermiştir. ( 4 )
Okulun kuruluşunda, zamanın en gelişmiş okullarından Belçika'nın Mons
şehrindeki "Ecole des Mines" örnek alınmıştır. ( 5 )
Mehmet
Refik FENMEN Zonguldak Maden Mühendis Mekteb-i Âlisi’ne 1925 yılında müdür
olarak tayin edilmiştir. Cumhuriyet döneminin bu ilk yüksek öğretim kurumunu,
Türkiye açısından örnek teşkil edecek bir mühendislik okulu haline getiren Mehmet
Refik FENMEN’dir. 1928 yılında Havzayı Fahmiye (Kömür Havzası) Umum
Müdürlüğü’ne de getirilmesi, okulun uygulamayla iç içe maden mühendisleri
yetiştirmesine büyük katkıda bulunmuştur. Okul, tam olarak belirlemeyen
nedenlerden ötürü 1931 yılında kapatılmış, Mehmet Refik FENMEN de, 1932 yılında
İstanbul Mıntıkası Sanayii Müdürlüğü’ne atanmıştır. Mehmet Refik FENMEN’in,
daha önce İstanbul’da Mühendis Mektebi müdürlüğünde ve Darülfünun’da edindiği
idarecilik ve öğretmenlik deneyimlerini, Zonguldak maden okulunda en iyi
şekilde kullandığı söylenebilir. İstanbul’da Mühendis Mektebi’ndeki
uygulamalarıyla, Zonguldak’taki uygulamaları karşılaştırıldığında, bu daha da
iyi anlaşılacaktır.
Mevcut bilgilere ek olarak iki noktaya daha değinilebilir. Birincisi, Mehmet
Refik FENMEN’in Darülfünun’da olduğu gibi, Zonguldak’ta da Einstein’ın
görelilik kuramının derslerde okutulmasını sağlamış olmasıdır. 1931 tarihli
Zonguldak “Maadin ve Sanayi
Mühendisi Mektebi-Talebe Rehberi”ne göre, 2. sınıfta okutulan “Hareket
ve Kuvvaniyet” dersi bünyesinde “Hususî ve Umumî İzafiyet Nazariyesi”ne yani
özel ve genel görelilik kuramına yer verilmiştir. İkinci olarak da, Mehmet Refik
FENMEN’in, daha önce Osmanlıca olarak Arap harfleriyle yayınladığı “Fenn-i Elektrik ve Tatbikat-ı Sınaiyesi” adlı
kitabını geliştirerek tekrar yayınlamış olmasıdır. Kitabın 1929 yılında Latin
harfli olarak yayınlanan 3. basımı, “Zonguldak
Yüksek Maden Mühendis Mektebi Dersleri: Elektriğin Sınaî Tatbikatı” adını
taşımaktadır.
(6)
Mehmet Refik
FENMEN, Zonguldak Yüksek Maadin ve Sanayi Mektebi’ne geliş amacını sonradan şöyle
açıklamaktadır; “Bu sevimli
endüstri bölgesinde, kurulacak bir mektep de, İstanbul Yüksek Mühendis Mektebi’nde, gerek talebelik hayatımda
gerek sonraları, hükümetimizin emriyle
yapmış olduğum müşahede ve
tetkiklerime, güzel bir tatbik
sahası bulmuş olmak benim için
büyük bir mazhariyet idi.” (7)
OKULUN
AÇILIŞ AMACI VE EĞİTİM KADROSU
Okulun
açılış amacı “ Madenlerin çıkarılmasında ve sanayi de madenlerin işletilmesinde
teorik ve pratik gerekli bilgiye sahip maden mühendisleri yetiştirmektir.” Bu
amaçla açılan okulun öğrenim süresi dört yıl olup eğitim parasız ve yatılıdır. (
8 )
Mehmet Refik Bey bir yandan havzada çalışan ve
özellikle Almanya'da öğrenim görmüş olan maden mühendislerini muallim olarak
okula alırken öte yandan da özellikle Belçika'dan sözleşmeli öğretim elemanları
getirilmesini sağlamıştır.
( 9 )
1926-1927 döneminde başlayan meslek dersleri ( Petrografi, Şimendifer,
İşletme, İzabe, Topografya, İnşaat, Arziyat) için Belçika'dan 4 ve Fransızca
dersi için İsviçre'den 1 Profesör getirtilerek dersler Fransızca verilmeye
başlanmıştır. ( 10 )
Bütün bu çalışmalar sonucunda güçlü bir öğretim
kadrosu oluşmuştur.
Okulun eğitim kadrosundan tespit edilen eğitimciler
şunlardır:
Mehmet Refik FENMEN: Müdür
Vekili ve Elektrik Müderrisi (Zonguldak Maden Mühendis
Mekteb-i Âlisi Müdürü), Mehmet Arif BEYİİKÇİ: Kimya
Müderrisi,
Kerim ERİM: Matematik Muallimi, Hayri DENER: Fizik Muallimi, Nazım Bey: Resm-i Hendese Muallimi * ,
Hafız Bey: Resm-i Hendese
Muallimi ve Tatbiki Mihanik ( Uygulamalı Mekanik ) Bahattin BİRSAN: Jeoloji Muallim
Muavini ( 1928 Mezunu Okul Birincisi ),M. KESLINGER: Arziyat ( Jeoloji )
ve Paleontoloji Müderrisi, PLUMIER
(Pülümiye) : Belçikalı, CHARLES (Şarl ) : Belçikalı Jeoloji Müderrisi,GARET (Gare ) : Belçikalı Makine Müderrisi, GUINGNARD (Ginyar): Belçikalı Maden İşletme Müderrisi, N. SOUPERTE:Belçikalı Kimya Muallimi,
RUDOLF
PIRJANE: Fransızca Muallimi, Bedri
Hüsnü BEKİROĞLU,
Naci
ÜÇER, Halil
PEKMEN,Cemal
Zühtü AYSAN,Tevfik AYYILDIZ:
(1928 yılı mezunlarından)*,
( 11 )
MEHMET REFİK FENMEN’İN FAALİYETLERİ
Maden mektebi ilk
kurulduğunda, Zonguldak’ta, iki katlı mütevazı bir binaya yerleşmiş, üç sınıflı,
ortaokul mezunu kabul eden bir orta derecede yatılı bir okuldu. Bu okulda
sadece basit kimya laboratuarı
vardı. Parasız ve yatılı öğrenci kabul eden bu okul, çoğunluğu Anadolu’dan
gelmiş fakir fakat okuma isteği azmiyle yanıp tutuşan öğrencilerle dolmuştu. Mehmet
Refik FENMEN okulunu anlatırken, “talebesinin madenciliğe olan sönmez aşkı, muallimlerin fedakârlığı
bu mütevazı müesseseye canlı bir ruh veriyor, emin bir istikbal vaad ediyordu.
Karadeniz’in madenlere yakınlığı, arazisinin vüs’ati (zenginliği) müessesenin
inkişafını (gelişimini) temin edecek başlıca unsurlardan idi”
demektedir. Çok kısa surede
hızlı bir gelişme gösteren bu okul, yabancı dilde eğitim yapan, öğrencilerini
yurtdışı stajlara gönderen, sosyal ve sportif etkinlikleriyle (basketbol,
atletizm, futbol ve tenis) küçük fakat günümüz koşullarında bile çağdaş sayılabilecek
bir üniversite kimliği kazanmıştır. Mezunları ülkemizin çok farklı yörelerinde,
yurt madenciliğinin gelişmesine katkıda bulunacaklardır. Bunlardan bazıları da,
genç Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kömür havzası olan Zonguldak’ta
madencilik çalışmalarını sürdüreceklerdir. (12)
Mehmet Refik Bey'in bakış açısı, deneyimi ve
gayreti sonucunda okul hızlı bir gelişim göstermiştir. Öncelikle üç tane yeni
bina yapılarak yerleşim sorunu çözülmüş, başta sınaî kimya olmak üzere
laboratuarlar kurularak donatılmış, mineraloji ve petrografi koleksiyonları
oluşturulmuştur.
Mehmet Refik Bey öğrencilerin Fransızca öğrenmesi için
büyük gayret göstermiş ve bunu başarmıştır. Yabancı hocalar derslerini
Fransızca olarak anlatmaktadırlar. Başlangıçta dersler tercüme edilirken daha
sonra öğrenciler doğrudan dersleri anlayabilecek düzeye gelmişlerdir.
Öğrenciler Fransızca öğrenmelerini sağlamak için dersler dışında da aralarında
Fransızca konuşmaya zorlamıştır. Mehmet Refik Bey Fransızca öğrenme yanında
öğrencilerin sosyal bakımdan gelişimine de büyük önem vermiştir. Spor olarak
futbol, voleybol ve tenise önem vererek bu alanlarda öğretmenler getirmiştir.
Binicilik ise zaten zorunlu bir derstir. ( 13 )
Laboratuarlarıyla, koleksiyonlarıyla, her türlü cihazlarıyla
zamanın en modern Maden Yüksek Mühendisi Mektebi halinde çabuk gelişen bu
okulun mezunları, tatilleri sırasında Türkiye’deki madenlerde ve mezuniyeti
takiben 3 ay da Avrupa’daki madenlerde ciddi bir stajdan geçirildikleri için,
mevcut yerli yabancı maden şirketlerince maddi ve manevi çok iyi şartlarda
derhal angaje edilmişlerdir. Öğrenciler her tedris yılı sonunda bir ay ocaklarda
işçi gibi çalışarak staj yaptıkları gibi, okulu bitirince de Avrupa’daki maden
ocaklarına staja gönderilirdi. Bu stajlarını başarı ile tamamlamayanlara da
diplomaları verilmezdi. ( 14)
Okulun 1930-1931 yılı
mezunlarından Enver Necdet EGERAN, Mehmet Refik FENMEN ve okuldaki eğitim
hakkında şu bilgileri veriyor:
“Refik Bey’i, 1927’de Zonguldak
Maden Yüksek Mühendis Mektebi’ne girdiğimde tanıdım. Hem okulun müdürüydü, hem
de elektrik derslerini veriyordu. 1925’den 1927’ye kadar, hepsi kendi alanlarında
isim yapmış olan matematik profesörü Kerim Bey, fizik profesörü Hayri Bey ve
kimya profesörü Arif Bey sıra mesleki derslere gelene kadar ders vermişlerdi.
Mehmet Refik Bey,
mesleki dersler için yabancı uzmanlar getirtti. O kadar titizdi ki, yabancı
hocalarla bizzat mülakat yapar, ondan sonra sözleşme imzalardı. Dersleri tam
olarak kendileri takip etsin diye tüm talebeye Fransızca kursları aldırdı.
Mezun olduktan uzun yıllar sonra MTA’da çalışırken, İstanbul Yüksek Mühendis
Mektebi’nden mezun bir meslektaşım ile bir konuda anlaşamadık. Kendi iddiasının
doğru olduğunu ispat etmek için mektepte tuttuğu notları getirdi. Ben ona,
mektepte okuduğumuz kitabı gösterdim, Arkadaşımın notlarında tercümeden
kaynaklanan bir hata vardı. Aramızdaki fark buydu.”
Mehmet Refik FENMEN 1927
yılında “Ameli Telsizcilik ve Ameli Otomobilcilik” kitapları ile Max PLANCK’ın “Işığın
Doğası” isimli eserinin çevirisini yayınladı. 1930-31 yıllarında ise 3 ciltlik “Elektroteknik”
kitabı ile termodinamik ve yanma üzerine 2 ciltlik “Hararetin Tekniği” adlı
eserlerini tamamladı. Tüm bu yayınları, Zonguldak Maden Mühendis Mektebi’nde öğrencilere
ders kitabı olarak okutuluyordu.
OKULDA OKUTULAN DERSLER
Milli
İktisat ve Tasarruf Cemiyeti tarafından 22 Nisan 1930'da Ankara'da bir sanayi
kongresi toplanmıştır. Maden İhracı Sanayii kapsamındaki "Zonguldak Raporu"nun "Sınaî
Tedrisat"
bölümünde Türkiye'deki madenlerin gelişimine yardımcı olmak
üzere Çavuş, Başçavuş ve Messah (Ölçüm Elemanı) yetiştirilmesi gereği üzerinde
durulmuş ve "bu meslek sahiplerini yetiştirmek üzere Zonguldak Yüksek
Maden Mühendis Mektebi'ne ilâveten bir maden meslek şubesinin açılması"
önerilmiştir.
Burada önerilen günümüzdeki
deyimiyle "endüstri mühendisliği"dir ve Encümen "hükümetçe
bütün bu hususların ehemmiyetle nazara itibara alınmasını" arz
etmektedir.
Zonguldak Maden Mühendis Mekteb-i Âlisi
müdürü Mehmet Refik Bey kongreye sunduğu "Sınaî Tedrisat" başlıklı
raporunda çeşitli örnekler vererek yaptığı açıklamaların ardından sanayi
mühendislerinin yetiştirilmesi konusunda aşağıdaki öneriyi getirmiştir.
“ İşte, bize lâzım olan bu
mühendisleri en az bir masrafla yetiştirmek için elimizde müstesna bir fırsat
var. Yüksek maden mühendisi mektebimize üçü ecnebi olmak üzere mevcut 14
mühendis muallim sanayi mühendisliği için lazım olan derslerin birçoğunu bugün
tedris ediyorlar. Sanayi mühendisliği için lazım olup ta Yüksek Maden Mühendisi
Mektebinde tedris olunmakta olan fenler şunlardır:
Yüksek Riyaziyat, Sınaî Fizik, Fizik,
Sınaî Elektrik,Tahlili Mihanik,Jeoloji ve Madeniyat,Kimya,Topografya,Tahlil-i Kimya,Makine
İnşaatı, Hendese-i Resmiye
Tatbiki Mihanik,Muvazenet-i Tersimiye,
Ahşap, Kargir İnşaat, Mukavemet-i Ecsam,Demir ve Betonarme İnşaat,Termodinamik,Fenni
İzabe
Bu derslere yalnız sanayi
dersleri ilavesi ile bugün müteşebbis sermayedarlarımızın ihtiyacı olan sanayi
mühendislerinin yetiştirilmesi mümkündür." (16)
Yukarıda
ki verilerle ile beraber okulda okutulan dersler hakkında ayrıntılı bilgiye
sahip oluyoruz.
Ayrıca
bu derslerden başka Ahmet Cemil Beyin şehadetnamesinde tespit ettiğimiz şu
derslerde okutulmuştur:
Paleontoloji,
Umumi ve Tatbiki Arziyyat, Maadin İşletmesi (17)
1930 Sanayi Kongresi'nin ardından okulun adı Yüksek Maadin ve Sanayi
Mühendis Mektebi olmuştur. Bu durum kongreye sunulan raporlar doğrultusunda
maden mühendisi yanında sanayi mühendisi yetiştirme konusunda hazırlıklar
yapıldığını göstermektedir. ( 18)
OKULUN KAPATILMASINA GİDEN ESRARENGİZ SÜREÇ
1931 yılında kapatılan Mühendis Mektebi, "Jeometr (Maden Topografı), Başçavuş"
gibi teknik eleman yetiştiren iki yıllık meslek okuluna dönüştürülür. "Maden Meslek Mektebi" adıyla
eğitime devam edilen okulda, 1931-1932 ve 1932-1933 yıllarında iki devrede 35
öğrenciye "başçavuş"
eğitimi verilir. Okul Müdürü Mehmet Refik FENMEN, 1932 yılı sonunda 7 yıl
hizmetten sonra İstanbul'a tayin olur.(19)
1931 yılı başlarında okula Viyana'dan bir Jeoloji ve Paleontoloji
profesörü getirtilmesi için İktisat Vekâleti’nin isteği üzerine İcra Vekilleri
Heyeti kararı alınmış olması okulun kapatılması gibi bir konunun gerek iktisat Vekâleti’nin
ve gerekse hükümetin gündeminde olmadığını kanıtlamaktadır.
Bundan kısa bir süre sonra okulun 1931 yılı ortalarında iktisat Vekâleti
tarafından yeterli sayıda maden mühendisinin yetiştirildiği ve daha fazlasının
işsiz kalacağı, 1929 ekonomik bunalımının Türkiye'yi de etkilemiş olduğu ve
hükümetin tasarruf önlemleri alması gibi gerekçelerle kapatılmış olması inandırıcı
değildir. Bu tarihten sonra çeşitli kurum ve kuruluşlar adına maden
mühendisliği öğrenimi görmek üzere çok sayıda öğrenci başta Almanya olmak
üzere çeşitli Avrupa ülkelerine gönderildiği gibi Zonguldak havzasında da çok
sayıda yabancı maden mühendisi çalışmaktadır.
Bütün bunlar göz önüne
alındığında okulun kapatılmasının altında başka nedenlerin olduğu kuşkusu
ortaya çıkmaktadır. Kadri YERSEL ve Enver Necdet EGERAN gibi okulla ilgili
anılarını yazmış olan mezunlar da bu konuda susmayı tercih etmişlerdir. ( 20 )
Okulun kapanma sebebini
araştıran emekli madenci araştırmacı yazar Erol ÇATMA’nın bu konudaki
tespitleri şu şekildedir:
Zonguldak Maden Mühendis Mekteb-i Âlisi’nin kapanışı
konusunda yaptığım araştırmalardan kesin bir netice alamadım. Bu okulun 1929-1930
yılı mezunlarından Bahri SAVAŞKAN, bir
röportajda bana şunları söylemiştir:
"Ortada neden kapatıldığına
dair sarih bir şey yok. O tarihte 70 mühendis yetiştirdikten sonra kapatılıyor.
Tahmini olarak bir fikir yürütmek gerekirse 70 mühendis Türkiye'ye yeter
deniliyor. Fakat o konuda hata edildi."
Bu cevabın ardından,
“Hocam, yabancı mühendisler
bizimkilerin iki katı maaş
alıyorlardı. Bizden yetişen mühendise
ihtiyaç olmasına rağmen, okulun kapatılmasını anlamakta zorluk çekiyorum.” Doğrultusundaki sorumu, Bahri SAVAŞKAN şöyle yanıtladı:
“Şirketler, yabancı mühendislere
verdikleri paradan sonra, devlete de para veriyorlardı. Ama ondan sonra değişti
tabii bu. Türk Mühendisler çoğalınca, yabancı mühendisler azaldı.” Bahri SAVAŞKAN'ın okulun kapatılması konusunda tatmin edici bir şey söylememesi pek ikna edici olmadı ve konu karanlıkta kaldı. (21)
Bir Kafkasya Şehidi'nin yetimi ve dolayısıyla Darüşşefaka'nın
bir diğer mezunu olan merhum Kadri YERSEL’in, daha Kurtuluş Savaşı'nın tozu dumanı bile dağılmadan parlayan ve 1931 yılında Zonguldak'ta söndürülen
bilim ve fen kıvılcımı ile ilgili olarak yayınlanmış anılarında aktardıkları
ise şöyledir: “ Okuldan 70 mühendis yetişmişti. Bir deyişe göre
bu sayı yeterli görüldüğünden, diğer
bir deyişe göre o yıllardaki
büyük ekonomik buhranın
zorlaması ile bu okul kapatıldı Geride kalan 3 sınıfın, hepsi de lise mezunu
olan ve aralarında iki de kız bulunan öğrencileri, İstanbul'daki yüksek okullara nakledildiler. Birkaçı ile mühendis
olarak karşılaştık. Ama kızların ne olduklarını öğrenemedim Kısa bir süre sonra
bu kapatmanın yanlışlığı anlaşılarak maden teknisyenleri, açılan kurslarla
mühendis statüsüne yükseltildiler. Batıya öğrenciler gönderildi.” (22)
1927-1928 döneminde 16 kişi ile ilk mezunlarını
veren yüksek okul, 1928-1929 döneminde 12, 1929-1930 döneminde 17, 1930-1931
döneminde de 25 kişi olmak üzere 7 yılda, 4 sınıftan toplam 70 mezun vermiştir.
( 23 )
1924 - 1925 döneminde açılan Mühendis Mektebi 1930-1931 mezunlarını
verdikten sonra, mühendis eğitimi durdurulur ve 13.06.1931 tarihinde okul kapatılır.
Bu karar nedeniyle okulu bitiremeyen, hepsi lise mezunu, 1930-1931 döneminin
üçüncü sınıftan 9, ikinci sınıftan 3, birinci sınıftan 25 olmak üzere toplam 37
öğrenci de İstanbul'daki yüksek okullara nakledilirler. ( 24 )
OKULUN İKİ BAYAN
ÖĞRENCİSİ
Okulun ilk bayan
öğrencisi 1328 (1912) doğumlu, Bolulu Galyocu zade Ali Rıza Beyin kızı, Erenköy
Kız Lisesi mezunu, 01.10.1929 tarihinde 148 numara ile okul kaydı yapılan Emine
Mediha Hanımdır. Emine Mediha Hanımın, Amelebirliği muhasibi (velisi) Fahri
bey'in 14.12.1929 tarihinde yazılı müracaatı üzerine, bünyesi ve ahvali sıhhiyesinin
müsait olmadığından dolayı kaydı okul idaresi tarafından 16.12.1929 tarihinde kaydı
silinmiştir.
Okula, ikinci bayan öğrenci olarak 01.10.1930
tarihinde kaydı yapılan fakat ikmale kalması ve okulun kapatılması nedeniyle
okulu
bitiremeyen
ve Türkiye'nin ilk bayan maden mühendisi olma şansını kaybeden öğrenci ise 174
numaralı, Zonguldak'ta Fabrikatör olan Osman Bey'in kız
kardeşi, Semiha Hanım'dır. Ayrıca Semiha Hanım kütük defterindeki son
öğrencidir. Okulu terk etme tarihi olarak 13.6.1931 tarihi yazılmıştır. (25)
İstanbul Teknik Üniversitesi
Maden Fakültesi 1953'de kurulduğuna göre aradan geçen 22 yıl Türkiye
madenciliği ve maden mühendisliği açısından kaybedilmiş olan 22 yıldır. Zonguldak
Maden Mühendis Mekteb-i Âlisi’nin mezunları Türkiye'deki madencilik sektöründe
çok önemli yerlere gelmişler ve çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Okul ve
mezunları konusunda 1930-1931 yılı mezunu Enver Necdet EGERAN tekrar aşağıdaki
değerlendirmeyi yapmaktadır.
"Kapatılmamış
olsaydı şimdiye kadar Avrupa'daki birçok üniversitenin çok üstünde talebe
yetiştiren mükemmel bir Grande Ecole olarak devam edecekti. 1935 yılında
ekonomiye devletçilik ağırlığı verilmek istendiği zaman, Zonguldak Maden Yüksek
Mühendislerinin Avrupa ve Amerika'da tahsil görmüş Yüksek Mühendislerle
birlikte yüze yakın bir yekün teşkil etmesi MTA, Etibank ve EKİ müesseselerinin
kuruluşuna imkân vermiş ve devlet eliyle madenciliğin geliştirilmesi
sağlanmıştır. Halen işletilmekte olan tüm önemli madenlerin ilk etüd ve
aramalarında ve işletmelerinde fiilen çalışmış olan Zonguldak Maden Yüksek
Mühendis Mektebi mezunlarının Türkiye madenciliğinde özel bir yeri
vardır".
( 26 )
Cumhuriyetin
onuncu yılı dolayısıyla yayınlanan Cumhuriyetin Onuncu Yılında Zonguldak ve
Maden Kömürü Havzası adlı kitapta sanki okul iki yıl önce kapatılmamış ve öğretime
devam ediyormuş gibi "Yüksek Maadin
ve Sanayi Mektebi" başlıklı bir bölüm (sayfa 138- 143) açılmıştır.
Burada okulun kapandığından hiç söz edilmeden dört dönemde mezun olanların
adları ve toplu fotoğrafları ile bazı
hocaların fotoğrafları verilmiştir.
Bunun arkasından "Maden Meslek Mektebi" bölümünde (sayfa 143 - 144) Yüksek
Maadin ve Sanayi Mühendis Mektebine ilaveten birde Maden Meslek Mektebi'nin
kurulmuş olduğundan söz edilmektedir. Oysa 1933'de bu okul da kapatılmıştır.
Görüldüğü gibi okulun kapatılması tehlikeli ve eleştirilemez bir konu
sayıldığından bundan hiç söz edilmemektedir.
(29)
Tahir KARAUĞUZ’UN
çıkardığı Zonguldak’ın ilk gazetesi “Zonguldak
Gazetesi” ilk mezunların diploma töreni haberini sütunlarına büyük bir sevinç ve
gururla taşımıştı. Haberin bir bölümünde şöyle yazmaktadır:
“ 28 Eylül günü bütün memleket
münevverleri ile beraber yüksek mühendis mektebimizin yeni binasında ki salonda
hazır bulunduk. Cumhuriyetin feyzi ilk mahsullerinden birini daha veriyordu.16
genç o gün ki hatiplerden birinin dediği gibi : “Hepsi yirmi, yirmi beş bahar
görmüş on altı genç vatanın ufkuna 16 bahar fecri gibi tepelerden doğuyordu.” ( 31 )
Evet, bu tan ağarması Zonguldak’ın tepelerinde 7 sene devam etti. Ama
maalesef ikindi güneşi gibi süzüldü kaybolup gidiverdi emeğin başkentinin semasından.
Büyük âlim Kemal Paşazade’nin Yavuz Sultan Selim için yazdığı mersiyesinde ifade
ettiği gibi:
Şems-i asr idi, asrda
şemsün
Zilli memdûd olur zamanı kasir
Zilli memdûd olur zamanı kasir
( İkindi güneşi gibiydi;
nitekim ikindi vakti güneşin gölgesi uzun olmakla birlikte, zamanı kısadır,
çabucak geçiverir.
Ya da çok muhabbet tez ayrılık getirdi.
KAYNAKÇA
1-MADENCİLİK
BÜLTENİ TEMMUZ ARALIK 2007 SAYI:82-83 SAYFA: 102
2- “CEMİYET 75 YAŞINDA” NADİR AVŞAROĞLU MADEN
MÜHENDİSİ HAZİRAN 2005 SAYFA. 43 MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI
DERGİSİ
3-ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASI’NDA MADENCİLİK EĞİTİMİ VE MADEN
MEKTEBİ ZONGULDAK KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI MURAT EKREM ZAMAN
SAYFA: 34
4- ZONGULDAK
MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI PROF.
DR. EMRE DÖLEN SAYFA: 21
5-ZONGULDAK
KÖMÜR HAVZASI’NDA MADENCİLİK EĞİTİMİ VE MADEN MEKTEBİ ZONGULDAK KENT TARİHİ ’05
BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI MURAT EKREM ZAMAN SAYFA: 37
6- ELEKTRİK MÜHENDİSİ
MEHMET REFİK FENMEN: OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E
YENİLİKÇİ VE YORULMAZ BİR AYDIN OSMANLI BİLİMİ
ARAŞTIRMALARI IX/1-2 (2007-2008) SAYFA:112
DR. MELTEM AKBAŞ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİLİM TARİHİ BÖLÜMÜ
7-MADENCİLİK
BÜLTENİ TEMMUZ ARALIK 2007 SAYI:82-83 SAYFA: 102-103
8- ZONGULDAK MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ
ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI PROF.
DR. EMRE DÖLEN SAYFA: 22
9- ZONGULDAK
MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI PROF.
DR. EMRE DÖLEN SAYFA: 25
10-
ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASI’NDA MADENCİLİK EĞİTİMİ VE MADEN MEKTEBİ ZONGULDAK KENT
TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI MURAT EKREM ZAMAN SAYFA: 37
11- ZONGULDAK
MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI PROF.
DR. EMRE DÖLEN SAYFA: 25-26
* ZONGULDAK GAZETESİ 28 İLKTEŞRİN (
EKİM ) 1928 SAYI: 217
İLK MEZUNLARLA İLGİLİ FOTOĞRAFLI HABER
GÜRDAL ÖZÇAKIR ARŞİVİ
12-
MADENCİLİK BÜLTENİ TEMMUZ ARALIK 2007 SAYI:82-83 SAYFA: 103
13- ZONGULDAK
MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI PROF.
DR. EMRE DÖLEN SAYFA: 26-27
14- TÜRKİYE’DE MADEN MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ TARİH
NADİR AVŞAROĞLU MADEN MÜHENDİSİ SAYFA: 25-26
15- MÜHENDİSLİK
MİMARLIK ÖYKÜLERİ-2 ANKARA MAYIS 2006
REFİK FENMEN: MÜHENDİSLİĞİ VE EĞİTİMCİLİĞİ İLE ÖRNEK BİR FEN ADAMI
NERMİN FENMEN SAYFA:
55
16- ZONGULDAK
MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI
PROF. DR. EMRE DÖLEN SAYFA:
27-28-29
17- OKUL TARAFINDAN AHMET CEMİL BEYE VERİLEN
ŞEHADETNAME SURETİ
18- ZONGULDAK MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ
ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI
PROF. DR. EMRE DÖLEN SAYFA:
29
19-ZONGULDAK
KÖMÜR HAVZASI’NDA MADENCİLİK EĞİTİMİ VE MADEN MEKTEBİ ZONGULDAK KENT TARİHİ ’05
BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI MURAT EKREM ZAMAN SAYFA: 41
20- ZONGULDAK
MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI PROF.
DR. EMRE DÖLEN SAYFA: 29-30
21-“HAVZAYI FAHMİYE'NİN FÜZYONU” ÖNCESİNDE, TC'NİN
TEKNİK EĞİTİM VE İSTİHDAM POLİTİKALARI ÜZERİNE BİR DENEME
MADENCİLİK
BÜLTENİ KASIM/1995-OCAK/1996 SAYI: 45 SAYFA:10
22-“HAVZAYI FAHMİYE'NİN FÜZYONU” ÖNCESİNDE, TC'NİN
TEKNİK EĞİTİM VE İSTİHDAM POLİTİKALARI ÜZERİNE BİR DENEME
MADENCİLİK
BÜLTENİ KASIM/1995-OCAK/1996 SAYI: 45 SAYFA:11 (DİPNOT)
23- ZONGULDAK
MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK KENT TARİHİ ’05 BİENALİ
BİLDİRİLER KİTABI PROF. DR. EMRE
DÖLEN SAYFA: 30
24-ZONGULDAK
KÖMÜR HAVZASI’NDA MADENCİLİK EĞİTİMİ VE MADEN MEKTEBİ ZONGULDAK KENT TARİHİ ’05
BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI MURAT EKREM ZAMAN SAYFA:40
25-
ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASI’NDA MADENCİLİK EĞİTİMİ VE MADEN MEKTEBİ ZONGULDAK KENT
TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI MURAT EKREM ZAMAN SAYFA: 37
ZONGULDAK ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ ARŞİVİ ZONGULDAK MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ KÜTÜK DEFTERLERİ
ZONGULDAK ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ ARŞİVİ ZONGULDAK MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ KÜTÜK DEFTERLERİ
26- ZONGULDAK
MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK
KENT TARİHİ ’05 BİENALİ BİLDİRİLER KİTABI PROF.
DR. EMRE DÖLEN SAYFA: 30
27- TÜRKİYE’DE MADEN MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ TARİHÇESİ
NADİR AVŞAROĞLU MADEN MÜHENDİSİ SAYFA:27
28- MADEN
MÜHENDİS MEKTEBİ-İ ÂLİSİ’NDE YENİ MÜHENDİS - YENİ İNSAN
HAMİT
KALYONCU 9-10 KASIM 2006 "KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ ÂLİSİ
KONFERANSI"NA SUNULAN BİLDİRİ METNİ.
|
29-
ZONGULDAK MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ (1924-1931)
ZONGULDAK KENT TARİHİ ’05 BİENALİ
BİLDİRİLER KİTABI PROF. DR. EMRE
DÖLEN SAYFA: 31
30-
*CUMHURİYETİN 10. YILINDA ZONGULDAK VE
MADEN KÖMÜRÜ HAVZASI, TC. ZONGULDAK TİCARET VE SANAYİ ODASI, SANAYİİ NEFİSE
MATBAASI, İSTANBUL (1933)
SAYFALAR:139-143
31-* ZONGULDAK GAZETESİ 28 İLKTEŞRİN (
EKİM ) 1928 SAYI: 217
İLK MEZUNLARLA İLGİLİ FOTOĞRAFLI HABER
GÜRDAL ÖZÇAKIR ARŞİVİ
32- MADEN
MÜHENDİS MEKTEBİ-İ ÂLİSİ’NDE YENİ MÜHENDİS - YENİ İNSAN
HAMİT
KALYONCU 9-10 KASIM 2006 "KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ ÂLİSİ
KONFERANSI"NA SUNULAN BİLDİRİ METNİ.
|
33- KARAELMAS YANGINININ EDEBİYATIMIZDAKİ İZLERİ
BU YAZI EVRENSEL GAZETESİ’ NİN, 2 ARALIK 2006 TARİHLİ EVRENSELKENT EKİ NDE YAYIMLANMIŞTIR. http://haberzonguldak2.com/yazarlar/hkalyoncu/zonguldaktarihi_hk02.htm
35- MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ-İ ÂLİSİ’NDE YENİ MÜHENDİS - YENİ İNSAN
HAMİT
KALYONCU 9-10 KASIM 2006 "KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ ÂLİSİ
KONFERANSI"NA SUNULAN BİLDİRİ METNİ.
|
36- MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ-İ ÂLİSİ’NDE YENİ MÜHENDİS - YENİ İNSAN
HAMİT
KALYONCU 9-10 KASIM 2006 "KARAELMAS ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ ÂLİSİ
KONFERANSI"NA SUNULAN BİLDİRİ METNİ.
|
Yorumlar