Kayıtlar

ZONGULDAK MADEN İŞÇİLERİNİN HAYATI, 1870-1920: BAŞLANGIÇ NİTELİĞİNDE BAZI GÖZLEMLER

Resim
  ZONGULDAK MADEN İŞÇİLERİNİN HAYATI 1870-1920: BAŞLANGIÇ NİTELİĞİNDE BAZI GÖZLEMLER Donald George Quataert Ortadoğu'nun en zengin (petrol hariç) doğal kaynaklarını oluşturan Ereğli-Zonguldak madenlerinde 1914 yılında 10.000'e yakın işçi çalışıyordu. Hem özel girişimciler hem de devlet tarafından işletilen "bu madenlerde çalışan işçiler, Osmanlı imparatorluğunda belli bir yörede ve iş kolunda çalışan en kalabalık işçi grubunu oluşturuyordu. Zonguldak maden ocaklarının ve işçilerinin tarihi 19. yüzyılın ilk çeyreğine dek uzanır. Söz konusu dönemde Osmanlı donanmasında buhar gücü kullanımına geçilmiş ve Batı Karadeniz'deki zengin kömür yatakları devletle sözleşme yapan özel girişimciler tarafından işletilmeye başlanmıştı. 19. yüzyıl sonlarına doğru Fransız sermayesiyle kurulan bir şirket yörede faaliyete başlamış ve kömür madenlerinde çalışan işçi sayısında ve üretimde çarpıcı artışlar görülmüştü. Osmanlı dönemindeki Zonguldak kömür madenleri ve maden işçileri hakkın...

1920-1924 YILLARI ARASINDA ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASINDA İSTİHBARAT

Resim
  Son zamanlarda rastladığım çok önemli bir dönem efemerası Milli Mücadele Dönemi'nde ve sonrasında havza'da ikamet eden  yerli ve yabancıların faaliyetleri ve takip edilen şahısların tek tek raporlanmış ve fotoğraflanmış raporları.  Müzayede şirketi bu belgeyi şöyle tanıtmış: "1920 ila 1924 seneleri arasında Zonguldak Mutasarrıflığı´na Dahiliye Vekaleti (İçişleri Bakanlığı) tarafından; İngiliz istihbaratından olduğu ortaya çıkan, İstanbul hükümetine yakınlığı bilinen, Cumhuriyet aleyhine halkı kışkırtan ya da komünizm propagandası yapan kişiler hakkında kaleme alınmış istihbarat raporları ve tutuklama emirlerinin suretleri ve adı geçen şahısların fotoğraflarının yer aldığı defter."

Zonguldak Sürgünü Türkçü Fikir Adamı Nejdet SANÇAR'dan sevgili oğlu Afşın’a Mektuplar

Resim
Bir baba için en acı sahnelerden birisi kanından/canından bir parça olan çocuğunun ölümüne tanıklıktır. Nejdet Sançar bu acıyı yaşamış ve biricik oğlunun ölümünden sonra “Talihsiz yavrumun, Talihsiz annesine N.S.” ithafıyla başladığı bir dizi mektupla gönlünün sesini kaleme almıştır. Mektupların satırları arasında o zaman eşi ile beraber sürgün edildikleri Zonguldak şehri ile ilgili bilgilere rastlamak mümkündür. Nejdet Sançar, Reşide Sançar ve biricik oğulları Afşın Sançar’a rahmet diliyorum.  KAYNAK: https://ulkucubellek.com/nejdet-sancar-afsina-mektuplar/  Afşın’a Ağıt  Ne ümitlerle gelip dünyaya,  En güzel ismi takındın: Afşın!  Böyle erken bırakıp gitme neden?  Kaç bahar, kaç yılı doldurdu yaşın?  Kaldı senden bize bir gamlı seda...  Bir vedadır o seda, sade veda!    Nihal Atsız - 6 Kasım 1960     Afşın’a Mektuplar    I.MEKTUP  Sevgili Afşın, Yıllardan sonra yeniden, sana mektuplar yaz...