Kayıtlar

Zonguldak la ilgili yazılan ilk öykülerden kesitler ve NAHİT SIRRI ÖRİK

Resim
                                                                 EROL ÇATMA Zonguldak la ilgili yazılan ilk öykülerden kesitler Kömürün, zulmün ve ölümün aynı zamanda emeğin de başkenti sayılan Zonguldak’ın yazın sanatçıları konusunda çalışma yapıldığı halde “Sezar’ın hakkını Sezar’ a vermek” konusunda başarılı olunduğu söylenemez. Zonguldak’ta yetişen birçok yazın sanatçısı olmasına rağmen, maden kültürünün doğurmuş olduğu bir yazın çizgimiz yoktur. Zonguldak’la ilgili yazanların büyük çoğunluğu çok akıllı biçimde, işçilerin yaşamından uzaklaşmış, anlatımlarıyla sadece kömürün ekonomiye olan katkısı vurgulanmış. Bazıları da, madenlerde çalışanların Osmanlı döneminde ezildiğini ve sömürüldüğünü iyi şekilde vurguladıktan sonra Cumhuriyet’ in maden işçilerinin de kurtarıcısı olduğu, onları zulümden ve ölümden kurtardığı vurgusunu işlemiştir. Oysa baskı ve zulmü saklamanın zulüm yapanları Cumhuriyet dönemi diyerek ayırıp müsamahakâr davranmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz. D

ZONGULDAK MADEN YÜKSEK MÜHENDİS MEKTEBİ MÜDÜRÜ ÖRNEK FEN ADAMI MEHMET REFİK FENMEN

Resim
ZONGULDAK MADEN YÜKSEK MÜHENDİS MEKTEBİ MÜDÜRÜ ÖRNEK FEN ADAMI MEHMET REFİK FENMEN (1882-1951)                                                   Elektrik mühendisi Mehmet Refik FENMEN, Türk bilim, eğitim ve mühendislik tarihi ile yakından ilgilenenler dışında, tanıdık bir isim değildir. Türk ünlülerini tanıtmak için basılmış nice ansiklopedide Refik FENMEN ismine rastlanmaz. Bununla beraber, Mühendis Mektebi, Darülfünun, Zonguldak Maden Yüksek Mühendis Mektebi gibi önemli okullar ile ilk mühendis örgütlenmesi olan Osmanlı Mühendis ve Mimar Cemiyeti’nin tarihinde adı sıkça karşımıza çıkmaktadır. (1) Ülkemizin ilk elektrik yüksek mühendislerinden olan Refik FENMEN, eğitimcilik ve yöneticilik yaşamını ülkemizde mühendisliğin meslek olarak tanınıp sevilmesine adamış, düşündüklerini uygulayabilme becerisi olan örnek bir aydındır. (2) Mehmet Refik FENMEN, Sadrazam Mithat Paşa’nın kızı Memduha Hanım ile İstanbul Belediye Başkanı Rasim Paşa’nın oğlu olan Halep Valisi Vefik Bey

Madenci Edebiyatı Ödülleri'nde kentimizden iki yazar var

Madenci Edebiyatı Ödülleri'nde kentimizden iki yazar var "Büyük Madenci Yürüyüşü" anı yazısı ile Maden Teknikeri Alaadin Kara üç ödülden birini alırken, Kdz.Ereğli'den Gürdal Özçakır "Zonguldak Maden Mühendis Mekteb-i Âlisi" adlı araştırma yazısı ile mansiyon aldı. Yarışmayı, TMMOB Maden Mühendisleri Odası ikinci kez düzenledi. Yerel Tarih araştırmacısı Gürdal Özçakır yazılarını ayrıca internette "Kdz.Ereğli Sayfası (Yerel Tarih)"de paylaşıyor. Öte yandan, Alaaddin Kara'nın "Bir Kentin Arka Yüzü" başlıklı fotoğraf sergisi ise 5-13 Aralık 2011 tarihlerinde saat 11.00-!8.00 arası SergiOdası'nda açık kalacak. Sergi, Zonguldak Kömür Havzası'nda bulunan özel ocaklardaki iş koşullarını yansıtıyor. http://www.maden.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=7154&tipi=2&sube=0 KAYNAK: http://67sanat.blogspot.com/

MADEN MÜHENDİSİ ÖMER HULUSİ BARUTOĞLU

Resim
ZONGULDAK MADEN MÜHENDİS MEKTEB-İ ÂLİSİ’NİN İLK MEZUNLARINDAN MADEN MÜHENDİSİ ÖMER HULUSİ BARUTOĞLU (1905-2004)       İzmir İktisat Kongresi ( 17 Şubat - 4 Mart 1923 ) önemli sonuçlarından biri de “Maden Sorunları” görüşülürken alınan “ En mühim bir servet kaynağı olan madenlerimizin kendi fen adamlarımız tarafından ilmi bir surette tetkik edilmesi ” kararıdır. Bu karar bir anlamda 20 Ekim 1924 ( 20 Teşrin-i Evvel 1340 ) Pazartesi günü açılacak olan Zonguldak Maden Mühendis Mekteb-i Âlisi’ni ( Zonguldak Maden Mühendisi Yüksek Okulu ) müjdeliyordu. Okulun açılışı ve öğretime başlaması savaş yorgunu olan yoklukla sefaletle boğuşan yeni Cumhuriyet’in ilk önemli eğitim atılımıdır. (1) Yüksek Maadin ve Sanayi Mühendis Mektebi ( Zonguldak Yüksek Maden Mühendisi Mektebi) Türkiye Cumhuriyeti'nin madencilik alanında maden mühendisi yetiştiren ilk yüksekokulu olma özelliğini taşır. (2) Okul ilk mezunlarını 1927 - 1928 ders yılı sonunda vermiştir. Bundan sonra üç dönem

SANATA ADANAN BİR ÖMÜRDE KDZ.EREĞLİ SEVDALISI BİR EĞİTMEN OSMAN ZEKİ ORAL

Resim
SANATA ADANAN BİR ÖMÜRDE KDZ.EREĞLİ SEVDALISI BİR EĞİTMEN OSMAN ZEKİ ORAL O Cumhuriyet döneminin Türkiye de ki en önemli ressamlarından biri bugünü kadar onun hakkında hep sanat hayatı ile ilgili bilgiler edindik gelin birde Ereğli sevdalısı Eğitimci Osman Zeki ORAL’ı birlikte tanıyalım. Çocukluğunuzun Kdz. Ereğli’sini anlatır mısınız? Çocukluğumdan ilk anılarım okul ile ilgili olanlardır Kayabaşı Mektebinde okudum. O dönemde Ereğli de Süleymanlar Mektebi, Kayabaşı Mektebi ve Akarca Mektebi 3 yıllık eğitimden sonra öğrencilerini 4.ve 5.sınıfları okumaları için Bozhane Mektebine gönderirlerdi. İlkokul öğretmenim Emine Hanımdı. Çocukluk döneminde bende resim merakı başladığında Halkevine gidip gelmeye başladım. Oradaki kitapları incelerdim. Halkevi’nin emektarı Ali Usta ( Ali GÜLEN ) vardı. O gerçekten bende büyük izler bıraktı. O dönemki gençliğin yetişmesinde çok büyük emekleri vardır. Halkevi şu anki Garanti Bankasının üst katında idi. Çok güzel bir kütüphanesi vardı. Fu

Devrekli Ethem Çavuş'un Anıları

Resim
Devrekli Ethem Çavuş'un anıları Yazar Hamit Kalyoncu 14 Mart 2011 Devrekli Ethem Yemelek Çavuş’un Anıları’ndan bazı bölümleri bölük pörçük de olsa okumuştum geçmiş yıllarda. Ama çok merak ettiğim ve çok da önemsediğim bu anıları topluca okuma olanağını en sonunda bulabildim. Kömür havzası tarihinde 1867’de başlatılan 1.Mükellefiyet Dönemi ile Cumhuriyet döneminin bir bölümünü de kapsayan ve Zonguldak maden ocaklarındaki çalışma koşullarını anlatan bu anıların bizlere ulaşmasını sağlayan ünlü yazar Ahmet Naim Çıladır’dır. Ethem Yemelek Çavuş ile oturmuş elde kalem kağıt ile bu anıları 1936 yılında kayda geçirmiştir. Bu anılar aynı yıl “Yeraltında Kırkbeş Sene” adıyla ilk kez “Bartın” gazetesinde tefrika edilmiş, küçük boyutlu bir kitap olarak da yayınlanmış. Kitapta Ahmet Naim ile Ethem Çavuş’un karşılıklı oturur halde resimleri de bulunmaktaymış. Ancak, evet burada büyük harfli bir ancak dememiz gerekiyor. Çünkü 1970’li yılların başlarında 12 Mart Darbesi gerekçeleriyle

Donald Quataert'e Veda

Resim
Donald Quataert'e veda Yazar Mustafa Yüce 27 Haziran 2011 Donald Quataert, Zonguldak maden işçileri ile ilgili bilgi toplamak üzere 1997 yılının Temmuz ayında Prof.Dr. Vedat Didari’nin misafiri olarak Zonguldak’a geldi. Vedat Bey işçi hareketleri ile ilgili çalıştığımı bildiği için, kendisine yardımcı olmamı rica etti. Memnuniyetle kabul ettim. Biri Bursa İpek Böceği İşçiler ile ilgili olmak üzere, Osmanlı Dönemi’ne ait iki tane kitabının olduğunu öğrendim. Zonguldak maden işçileri ile ilgili yayınları sıraladığımda, bahsettiğim yayınları hatırladı ve bunların Amerika’daki kütüphanelerde mevcut olduğunu söyledi. Ayrıca benim adını duymadığım, Havza ile ilgili birçok çalışmadan söz etti. Kendisi ve o sıralarda asistanlığını yapan Nadir Özbek çok iyi derecede Osmanlıca biliyorlardı. Zonguldak’a, Osmanlı dönemi ile ilgili, madencilere ve devlete ait el yazması defterlerin varlığından haberdar oldukları için gelmişlerdi. Misafir olarak Yayla Konağı’nda ağırlanan Donald Quat