Kayıtlar

Haziran, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

"Madene İnen Romanlar" ve "Türk Romanında “Maden”

Resim
Madene İnen Romanlar   Yıllar boyu binlerce can feda edildi kara elmasa. Yerin yüzlerce metre altında fenerleri    ve kazmalarından başka bir şey yoktu yanlarında. Ve ölüm madenciye yakıştırıldı en çok, kaderinde var denildi. Soma faciası ‘maden’ gerçeğini bir kez daha hatırlattı bizlere Her yaşanılan maden felaketinde emekçilerin iş sağlığı, can güvenliği, özelleştirme gibi pek çok konu tartışılır. Maden kazaları hâkim sınıflar tarafından olağan iş kazası şeklinde görüledursun, bir türlü engellenemeyen bu kazalar ülkemizde hala ciddi bir sorundur. Bu anlamda, romanın da konularından bir tanesi olmuştur maden ve maden işçiliği. Maden konusu her ne kadar Türkiye’de önemli bir toplumsal sorun teşkil etse de, konu olarak madeni işleyen roman sayısı son derece sınırlıdır. Maden yaşamına ilişkin edebiyatımızdaki ilk kitap Nâhid Sırrı Örik’in 1929 yılında yayınladığı “Kırmızı ve Siyah” adlı hikâye kitabıdır. Örik, bu kitabında Zonguldak’taki Kozlu maden köyünü mekân olarak seçmesi