Kayıtlar

Kasım, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

71 yıl önceki nöbet Şaban Çavuş'u ağlattı

Resim
71 yıl önceki nöbet Şaban Çavuş'u ağlattı Zonguldak Ereğli ’de görev yapan tarih öğretmeni Murat Kara, Ormanlı beldesinde yaşayan 92 yaşındaki Şaban Kalmaz’ın, Atatürk ’ün cenazesini İstanbul ’dan İzmit ’e götüren Yavuz Gemisi’nde o dönemde vatani görevini yaptığını öğrendi. Murat Kara, dün Şaban Kalmaz’ın evine ziyarete giderken, Atatürk’ün naaşının Yavuz Gemisi’nde çekilen fotoğraflarını da yanında götürdü. Fotoğrafları görünce gözleri dolan Şaban Kalmaz, “Atatürk öldüğünde Yavuz Gemisi’nde topçu çavuşuydum. Haydarpaşa’dan İzmit’e kadar başında nöbet tuttuk. Sürekli ağladık. Gemide cenaze marşı çalınıyordu. Bu gemide 4 yıl görev yaptım” dedi. DHA http://www.posta.com.tr/turkiye/HaberDetay/71_yil_onceki_nobet_Saban_Cavus_u_aglatti.htm?ArticleID=7205

Atatürk Öldüğünde Naaşının Başında Nöbet Tuttu

Resim
Atatürk Öldüğünde Naaşının Başında Nöbet Tuttu Zonguldak'ın Ereğli İlçesine Bağlı Ormanlı Beldesinde Yaşayan 92 Yaşındaki Şaban Kalmaz, Vatani Görevini Yaptığı Yavuz Gemisi ile 19 Kasım 1938'de İzmit'e Götürülen Atatürk'ün Naaşının Başında Nöbet Tuttuğunu Söyledi. Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Ormanlı beldesinde yaşayan 92 yaşındaki Şaban Kalmaz, vatani görevini yaptığı Yavuz Gemisi ile 19 Kasım 1938'de İzmit'e götürülen Atatürk'ün naaşının başında nöbet tuttuğunu söyledi. Atatürk öldüğü zaman naaşının başında 11 askerle birlikte nöbet tutan Şaban Kalmaz(97), o günleri anlattı. 7 çocuk, 24 torun sahibi Şaban Kalmaz, Kasımpaşa'da 3 aylık acemi eğitimini tamamladıktan sonra 1938-1942 yılları arasında Yavuz Gemisi'nde 4'üncü bölükte topçu çavuşu olarak görev yaptığını ifade etti. Kalmaz, 19 Kasım 1938 gününü şöyle anlattı: "Gemide 3 aylık askerdim. 'Atatürk öldü' dediler. 10 bölük vardı gemide. Her bölükten birer ikişer kişi se

EREĞLİ'DE 'ANIT'LAŞTILAR

Resim
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, Sarıkamış Harekatı'nı desteklemek üzere Trabzon'a giderken Rus gemilerince batırılan 3 Türk gemisinin şehit mürettebatı ve askerleri anısına yapılan anıt törenle açıldı. Sarıkamış Harekatı'nı desteklemek üzere intikal halindeyken Ereğli açıklarında 7 Kasım 1914'te Rus gemilerince batırılan Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa gemilerinin şehitleri anısına Karadeniz Bölge Komutanlığı koordinesinde Ereğli Belediyesince sahil bandına dikilen ''Sarıkamış Deniz Şehitleri Anıtı''nın açılışı törenle gerçekleştirildi. Karadeniz Bölge Komutanlığında görevli Binbaşı Özgür Erken, yaptığı konuşmada, Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'na girmesinin ardından Rusların, Türk donanmasının enerji ihtiyacının temeli olan Zonguldak'ı da tahribata uğratmayı amaçladığını söyledi. Ruslar'ın 10 savaş gemisinden oluşan donanmasının, planlanan şekilde 6 Kasım 1914'de Zonguldak ve Ereğli'de liman, iskele ve kömür ocak

Karadeniz Ereğli'de Deniz Şehitleri Anıldı

Resim
Ereğli'de deniz şehitleri anıldı Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, Sarıkamış Harekatı'nı desteklemek üzere Trabzon'a giderken Rus gemilerince batırılan 3 Türk gemisinin şehit mürettebatı anısına batık alanına çelenk bırakıldı Ereğli - Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca, Sarıkamış Harekatı'nı desteklemek üzere intikal halindeyken Ereğli açıklarında 7 Kasım 1914'te Rus gemilerince batırılan Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa nakliye gemilerinin şehitleri anısına tören düzenlendi. Karadeniz Bölge Komutanlığı Limanı'ndan batık alanına hareket eden TCG Turgutreis fırkateyninin hangarında, batan 3 Türk gemisi ve şehit mürettebatıyla ilgili sinevizyon gösterisi yapıldı. Daha sonra, gemilerin batırıldığı yer olan ilçenin yaklaşık 9 mil açığında düzenlenen törende, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Zonguldak Vali Yardımcısı Ekrem Aylanç, Ereğli Kaymakamı Osman Ekşi, Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Doğan Bozkurt ve Ereğli Belediye Başkan

GEMİLERİN BATIRILDIĞI YERE ÇELENK BIRAKILDI

Resim
GEMİLERİN BATIRILDIĞI YERE ÇELENK BIRAKILDI 1914 yılında Enver Paşa'nın emriyle Sarıkamış'ta şehit olan 90 bin askere kışlık giysi, erzak ve mühimmat götürmek için İstanbul'dan Trabzon'a doğru yola çıkan Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithad Paşa gemilerini fark eden Rus donanması, nakliye gemilerini batırdı. Böylelikle Karadeniz'de nakliyat sona erdi. Karadeniz Ereğli ilçesinde anma törenlerinin bu yıl üçüncüsü gerçekleştirildi. İlk olarak sahil kenarında Sarıkamış Deniz Şehitleri Anıtı'nın açılışı yapıldı. Deniz Kuvvetleri Karadeniz Bölge Komutanlığı'ndan kalkan TGC Turgut Reis Fırkateyni ile gemilerin batırıldığı ilçenin açıklarındaki alana gelindi. Gemilerin batırılması hakkında davetlilere helikopterhangarında Sarıkamış olayı ve Ereğli açıklarında batırılan nakliye gemileri hakkında brifing verildi. DENİZE ÇELENK BIRAKILDI Anma törenlerine Sarıkamış Dayanışma Derneği'nin Kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramir

MEMLEKET ECZANESİ VE ECZACI SABİT NİHAT DURAN

Resim
SABİT BEY ECZANESİNİN ÖNÜNDE 1940'LI YILLARIN SONLARI HALKEVİ'NİN ALTINDAKİ ECZANE SABİT BEY VE MELEK HANIM MEMLEKET ECZANESİ VE ECZACI SABİT NİHAT DURAN “Memleketin İlk Eczacısı” Sabit Nihat Bey, 1886 yılında, Ereğli’de Ölüce Fener memuru Derviş Bey’in oğlu olarak dünyaya geldi. Derviş Mehmet Efendi, bazı kaynaklara göre, 19. yüzyılın başlarında Elazığ’dan o tarihlerdeki adıyla “Bender Erekli”ye göç etmişti. Doğumdaki ve nüfustaki adı “Mehmet Nihat” olan Sabit Bey, Ereğli’de yaygın olarak bilinen ismine kavuşmasına neden olacak okula, Ereğli’de Nimet Hoca’nın öğrencisi olduğu İptidai Mektebi bitirdikten sonra başladı. İstanbul’daki Askeri Rüştiye idi bu okul. Harp Okulunu bitirmesinin ardından kendisine verilen “zabit” (subay) ünvanı, Ereğli’de yaşamı boyunca “Zabit Bey” olarak adlandırılmasına ve zaman içinde, artık zabitlik yapmamasından dolay

ATEŞNEFES

Resim
ATEŞNEFES 30 Ekim 2009 Hamit Kalyoncu Zonguldaklı yazar Ahmet Naim Çıladır’ın yeraltındaki madenci yaşamı ile yöre köylerinde yaşayan insanlarının doğal yaşamını toplumcu gerçekçi bir anlayışla bütün çıplaklığı ile gözler önüne seren öykülerinden bir demet yeniden okuyucu ile buluşuyor. (Ateşnefes- Ahmet Naim, Can Yayınları- İstanbul-2009) “Ateşnefes”; özellikle madenci ve yöre insanının yaşamını ilk kez edebiyat alanına taşıyan önemli bir yazarı, bugün çoğu okurun tanımadığı usta bir öykücüyü yeniden gündeme getirmeyi amaçlayan bir derleme. Yöre insanı maden ocaklarında birikerek patlayan metan gazına “grizu” yerine, “ateşnefes” adını vermiş geçmişte. Ahmet Naim’in de bu adı taşıyan ve insanı derinden etkileyen, hüzünlendiren bir öyküsü yer alıyor kitapta. Ahmet Naim, Zonguldaklılar’ın deyimiyle “Kanca Ahmet”, yaşadığı bölgenin insanını, doğasını kendi imbiğinden damıtarak özel bir öykü çıkarıyor ortaya ve edebiyatımıza renk getiriyor. “Ateşn